| Başlamadan önce Bir şeyi açıklığa kavuşturayım. | Open Subtitles | قبل أن تبدأوا دعوني أوضح لكم أمراً واحداً. |
| Ama efendim, Bir şeyi bilmek zorundayız. | Open Subtitles | لكن سيدى نريد أن نعرف منك أمراً واحداً |
| Bir şeyi açıklığa kavuşturalım prenses. | Open Subtitles | لنوضّح أمراً واحداً بيننا، أميرتي. |
| Babam ölürken benden tek bir şey istemişti. | Open Subtitles | عندما كان يحتضر والدي، طلب إليّ أمراً واحداً فحسب.. |
| Kardeşini güvenli bir şekilde eve getirmenin en iyi yolu bu. tek bir şey yapacağız. | Open Subtitles | هذه أفضل طريقة لنضمن بأنّ أختكِ ستعود للمنزل بأمان، لكننا سنفعل أمراً واحداً |
| O dolandırıcı boynunu, kırmadan önce bana bir tek şey söyle. | Open Subtitles | قبل أن اكسر رقبتك اللعينة أخبريني أمراً واحداً فقط |
| Ama bana Bir şeyi itiraf et. Bir şeyi. | Open Subtitles | لكن إعترف بأمراً واحداً لى ...أمراً واحداً |
| Eminim Bir şeyi düşünemedin. | Open Subtitles | متأكد بأنكَ لم تتخيّل أمراً واحداً |
| Tamam Hemşire Ratched Bir şeyi açıklığa kavuşturalım Cuckoo's Nest'i izledim. | Open Subtitles | "حسناً, اسمعي أيتها الممرضة "المقيّدة .. لنوضّح أمراً واحداً |
| Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Gözaltındayız. | Open Subtitles | فلنوضح أمراً واحداً نحنُ في إحتجاز |
| Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Burada yetki bende. | Open Subtitles | لنوضح أمراً واحداً أنا المسؤول هنا |
| Sadece Bir şeyi halletmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تفعل أمراً واحداً لأجلي. |
| Bir şeyi hiç unutma. Sen benim şefimsin, daima! | Open Subtitles | تذكراً أمراً واحداً بأنك دائماً قائدي! |
| Bir şeyi göz ardı ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتناسا أمراً واحداً |
| "Bir şeyi bilmem lâzım." | Open Subtitles | أريد أن أعرف أمراً واحداً فقط |
| Babandan öğrendiğim tek bir şey varsa o da asla vazgeçmemek gerektiğidir. | Open Subtitles | إنْ كان والدكِ علّمني أمراً واحداً فهو ألّا أستسلم |
| tek bir şey istiyorum: Kaya'dan nasıl kaçtığını bilmek. | Open Subtitles | أريد معرفة أمراً واحداً كيف هرب من "الصخرة"؟ |
| İsrail'lilerle ilgili tek bir şey söyleyeceğim. Kafalarını kızdırma. | Open Subtitles | سأقول أمراً واحداً عن الإسرائيليين |
| Bunu yapabilecek tek bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أمراً واحداً يسمح بحصول أمر كهذا |
| Öğrendiğim tek şey var. Başkanlar arkadaş edinemiyor. | Open Subtitles | أمراً واحداً تعلمته؛ الرؤساء لا يحصلون على أصدقاءً جدد |
| Şu anda endişelenmemiz gereken tek şey buradan defolup gitmek. | Open Subtitles | أشك في هذا. أمراً واحداً علينا أن نقلق بشأنه الآن هو الخروج من هنا. |
| Ama sana söyleyeceğim tek şey, gözünü onun üzerinde tutmak zorundasın. | Open Subtitles | ولكن أمراً واحداً سأخبركِ به، عليكِ أن تراقبيه |