"أمر تقييدي" - Traduction Arabe en Turc

    • Yasaklama emri
        
    • Uzaklaştırma kararı
        
    • uzaklaştırma emri
        
    • yasaklama emrini
        
    • yasaklama kararı
        
    • uzaklaştırma emrini
        
    • yaklaşmama emri
        
    İki hafta önce bir Yasaklama emri çıkartmış. Open Subtitles رفع أمر تقييدي قبل اسبوعين. وهذا هو نفس الرجل.
    Bu yüzden her şeyden önce ona karşı Yasaklama emri aldık. Open Subtitles لهذا السبب لدينا أمر تقييدي ضدها في المقام الأول.
    Uzaklaştırma kararı. Uçuktan bile kötü. Open Subtitles أمر تقييدي , هذا أسوأ من الهربس
    Kes şunu! Uzaklaştırma kararı yok artık. Open Subtitles إنتظر , لم يعد هناك أمر تقييدي
    Sanırım karınızın size karşı çıkarttığı uzaklaştırma emri bu planınızı biraz sekteye uğratıyor. Open Subtitles أتصور أن أمر تقييدي قدمت زوجتك ضدك يعيق التي تخطط إلى حد ما.
    - Sevdiği kadın için yasaklama emrini aşıp geçiyor. Open Subtitles -مستعد للمشي من خلال أمر تقييدي لأجل المرأة التي يُحبّ
    Aile mahkemesinin kararına göre yasaklama kararı verilmiş. Open Subtitles نص دعوى محكمة الأسرة يشير إلى أمر تقييدي
    Bu yüzden, yargıcın ona karşı uzaklaştırma emrini daha uzun yapması için bir tavsiye ekledim. Open Subtitles لذا أنا اقترح أنّ القاضي سيصدر أمر تقييدي ضدّها
    Lisedeki kız arkadaşın, mahkemeden yaklaşmama emri çıkarttırmış. Open Subtitles حبيبة لك فى الكلية حصلت على أمر تقييدي ضدك
    Bu yüzden Yasaklama emri alamadı ve bu yüzden kaçıyor. Open Subtitles 57,398 وهذا هو السبب انها لا تستطيع الحصول على أمر تقييدي وهذا السبب في هروبها
    Yasaklama emri çıkarmaya karar verdiğin için geri çekilmeyeceğim. Bu hiç-- Open Subtitles ــ بسبب أنّك قرّرتِ أن تحرّري أمر تقييدي ــ هذا , هذا ليس
    Onu benden uzak tutun ya da Yasaklama emri çıkarttıracağım. Open Subtitles أبقها بعيدة عني وإلا فسأحصل على أمر تقييدي
    Ona bir Yasaklama emri çak. Open Subtitles فلتحصلي على أمر تقييدي لإبقاءه بعيداً عنكِ
    Az önce Christine Harper'ın yakın zamanda eski kocası Brian Mitchell'a karşı Uzaklaştırma kararı çıkarttığı bilgisini aldık. Open Subtitles لقد علمنا للتو أن (كرستين هاربر) قدمت أمر تقييدي مؤقت ضد طليقها (براين ميتشيل)؟
    Sam, bana Uzaklaştırma kararı çıkartmakta haklısın, çünkü seni tekrar gördüğümden beri, seni düşünmeden duramıyorum. Open Subtitles يا (سام) , كنت محق بأخذك أمر تقييدي ضدي لأني منذُ أن رأيتك مجدداً لا يمكنني التوقف عن التفكير بك
    Herif uzaklaştırma emri olan bir sapıktı ve bir de kadın öldü. Open Subtitles وكان مطارد مع أمر تقييدي ، وتوفيت المرأة.
    Aradı, eve geldi. uzaklaştırma emri çıkarmak zorunda kaldık! Open Subtitles إتّصل بها، وجاء إلى الشقة كان علينا الحصول على أمر تقييدي
    Brandon'a çıkarttığımız yasaklama emrini Fost ve Found'un web sitesine göndermiş. Open Subtitles لقد أبلغت عن أمر تقييدي (بأننا حذفنا (براندون (من موقع (فوست آند فاوند
    Keith'in ona karşı çıkarttığı uzaklaştırma emrini çiğnediği için tutuklanmış. Open Subtitles لقد اُعتقلت من قبل بسبب انتهاكها أمر تقييدي أقامه (كيث) ضدها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus