Dönüşte uğrayıp aldıklarımı gösteririm. | Open Subtitles | أتعتقدين أنه من الممكن أن أمر عليك عند العودة لأريك ماذا اشتريت لأن ذلك لن يكون مشكله |
Geçerken uğrayıp söylemek istedim... | Open Subtitles | لقد أردت أن أمر عليك وأنا في طريقي , كما تعرف |
Belki bir öğleden sonra uğrarım. Seni sinemaya falan götürürüm. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان أمر عليك هذا المساء آخذك لنشاهد فلمًا أو شيئًا من هذا القبيل |
Şu kimliği belirsiz kurbanla ilgilen. Başka zaman uğrarım. | Open Subtitles | لديك الضحية المجهولة الهوية لتقلقي بشأنها و أنا أستطيع أن أمر عليك بوقت أخر |
Benim sana uğramamı istediğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنّكَ تريدني أن أمر عليك |
Uğrayacağım. Patronum geldi. Teşekkürler. | Open Subtitles | سوف أمر عليك , هـا هو رئـيسي قـادم , شكراً لـك |
- Bu benim sorunum. - Bilmen gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | هذه مشكلتي أعتقد أن هناك أمر عليك أن تدركه |
uğrayıp biraz sohbet ederiz demiştim, tabi mahsuru yoksa? | Open Subtitles | أردت أن أمر عليك لنتحدث قليلا إذا ما كان هذا جيدا بالنسبة لك؟ |
Bu civardaydım ve bir uğrayıp selam vermek iyi olur dedim. | Open Subtitles | ولأني في هذه المنطقة قلت أن أمر عليك وأطمئن عليك |
Buralardan geçiyordum bir uğrayıp bu akşam vereceğim suareye seni de çağırayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنت في الجوار، لذا فكرت في أن أمر عليك وأدعوك لحضور حفلة ساهرة سأقيمها في الغد عظيم |
Sadece uğrayıp anlatacak başka şeylerin var mı diye öğrenmek istedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد إرتأيت أن أمر عليك و أرى إذا كان لديكَ أي معلوماتِ إضافية لتصريح بها. |
Bir uğrayıp suikast girişiminin başarısız olduğunu söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | فكرت بأن أمر عليك وأجعلك تعلم بأن محاولتك لاغتيالي باءت بالفشل |
Bak, uğrayıp seni yemeğe götürürüm diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناً، من الممكن أن أمر عليك لنذهب لتناول الغداء |
Sabah dokuz gibi geçerken uğrarım, bu yüzden önce kahvaltını yap- | Open Subtitles | سوف أمر عليك على الساعه التاسعه , يجب ان تكونى قد انهيت فطورك |
Yanına uğrarım. | Open Subtitles | ربما أمر عليك |
Ted Okum bu sabah uğramamı söylemişti... | Open Subtitles | أخبرني "تيد أوكم" أن أمر عليك. |
Doktor Hayden-Jones, yani Veronika benden uğramamı istedi. | Open Subtitles | ...(الدكتور (هايدن جونز ...(فيرونيكا) طلبت مني أن أمر عليك |
Dur, şimdi sana Uğrayacağım. Hayır! | Open Subtitles | مهلا , أتعرف امرا سوف أمر عليك الآن |
Uğrayacağım. -Tamam. | Open Subtitles | سوف أمر عليك - حسناً ، أعتقد - |
Tetiği çekmeden önce, bilmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن تسحب الزناد، ثمة أمر عليك معرفته |
Yapmanız gereken bir şeyi önermiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أقترح أن هذا أمر عليك أن تفعله. |