hayatım boyunca önüme ne koyulsa onu yaptım. Pek kafa patlatmadım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلّها أسلك ما هو أمامي دون التفكير كثيراً بشأنه. |
hayatım boyunca dikkatsiz olmamaya çalıştım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلها و أنا أحاول أن لا أكون مهملا |
hayatım boyunca seni gururlandırdığıma dair bir işaret bekledim. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي منتظراً لإشارة أنني أجعلك فخوراً |
Tüm hayatımı yapmak için doğduğum şeyi yaparak geçirmiş olacağımı bilmeni isterim. | Open Subtitles | فأودك أن تعلمي أنّي أمضيت حياتي فيما شعرت أنّي وُلدت لفعله تحديدًا. |
Bütün hayatımı o bir yerlere takılıp düşmesin diye harcadım. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي كلها ، أفتش عن الحفر التي قد يسقط فيها |
Bak, hayatım boyunca insanlarla ilgileniyordum. Bu kendimle ilgilenmeye başlamamla ilgili. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي كلها في الإعتناء بمصالح الناس وإنها مسألة وقت وسوف أعتني بنفسي هذه المرة |
hayatım boyunca insanların hakkımda ne düşündüğünü umursamayarak geçirdim ama senin düşündüklerini umursuyorum. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي غير مبال بم يفكر الناس عني ولكنني أهتم بم تفكرين أنت عني |
hayatım boyunca seni gururlandırdığıma dair bir işaret bekledim. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي منتظراً لإشارة أنني أجعلك فخوراً |
Tüm hayatım boyunca bundan kaçtım, avlanmaktan. | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلها هاربة من هذا، من الصيد. |
hayatım boyunca, gözümün önünde öldüğünü sandığım babamın yasını tuttum. | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلها أحزن على أب ظننت أنه مات أمامي. |
hayatım boyunca ailenden nefret ettim. | Open Subtitles | لقد... أمضيت حياتي بأكملها, أحمل الكره لعائلتك |
Tüm hayatım boyunca doğru olanı aradım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي باحثاً عن الشخص الملائم |
hayatım boyunca avlanmaktan kaçtım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي وأنا أهرب من إرث الصيد |
Bay Frazier, hayatım boyunca insanlığa hizmet ettim. | Open Subtitles | سيد (فريجر) لقد أمضيت حياتي كلها في خدمة البشرية |
hayatım boyunca "sikimde değil" modunda dolaştığım ve budizmi benimsediğim için, bu garip geliyor. | Open Subtitles | وهذا شيء غريب,كما تعلمين لأنني أمضيت حياتي بممارسة (زين) زين: إحدى طرق التأمل الصينية |
Tüm hayatımı seni korumak için harcadım, peki ne için? | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلها أحميك, و لأجل ماذا من أجل أن تعبث أنت و رفيقتك |
Tabi, Tüm hayatımı annemi öldürmeye uğraşarak harcadım, ama him uğraşmaz ki? | Open Subtitles | أعني، بالطبع لقد أمضيت حياتي كلها أحاول قتل أمي ولكن من لم يحاول هذا؟ |
Tüm hayatımı bu delilik içinde varolarak geçirdim, eğer vampir olursam, ne olacağımı, kim olacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أمضيت حياتي كلها كوني هذه النسخة العاقلة و إذا تحولت و أصبحت مصاصة دماء |
Bütün hayatımı oraya girmek ve çıkmakla harcadım. Ama çok önemli bir ders aldım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي داخلا خارجاً من هناك، قبل أن أتلقّن الدّرس |
İnanmamış olsaydım, Bütün hayatımı orada çalışarak harcamazdım. | Open Subtitles | لما أمضيت حياتي المهنية بأكملها هناك لو كنت لا أؤمن بها. |
Bütün hayatımı onu bulmaya, geri getirmeye çalışmakla geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت حياتي محاولاً العثور عليه لاستعادته |