"أملي" - Traduction Arabe en Turc

    • umudum
        
    • kırıklığına
        
    • umut
        
    • Umarım
        
    • Em
        
    • umudumsun
        
    • umuyorum
        
    • Emily
        
    • ümidim
        
    • umudumdu
        
    • kırıklığı
        
    • umudumu
        
    • söylemiyorum
        
    • düş
        
    • ümidimdi
        
    Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. Open Subtitles إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد.
    Tek umudum sadece bunu bir gün tekrar geri ödemek. Open Subtitles أملي الوحيد، هو أن يأتي يوم ما أستطيع رد الدين
    Ama elbette, o noel de diğerleri gibi beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Open Subtitles و لكن بالطبع كان الرجل العجوز سبب خيبة أملي كالعادة في الكريسماس
    Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, artık seni sevmiyorum. Open Subtitles خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك
    Sen benim tek umut vardır. Aşksız sonsuza yaşamak lanetli duyuyorum. Open Subtitles . أنت أملي الوحيد ، أنا ملعون لأعيش للأبدية بدون حب
    En büyük umudum kömür madeninde büyük bir kaza olması. Open Subtitles .. أملي الأخير هو أن يحدث انهيار في منجم الفحم
    umudum burada beyinin ve omuriliğin esnekliğini arttırabilmek için kişiye özel şartlar yaratabilmek. TED أملي هنا هو أن نكون قادرين على إنتاج الحالة الشخصية لندعـم مطاوعة ومرونة الدماغ والنخاع الشوكي.
    Benim geleceğe dair umudum için, okyanusla birlikte ne kadar saygılı yaşacağımızı gözler önüne seren böyle fotoğraflar çekmek için daha da çok araştırmalıyım. TED أملي أنني في المستقبل، سأبحث أكثر فأكثر للقيام بصور كهذه، وخلق صور تُظهر تعايشنا المحترم مع المحيط.
    umudum, minnettarlığı aksiyon almak için bir kıvılcım olarak kullanmamız. TED وهي تحديدًا أملي في أن نجعل الامتنان شرارة للعمل.
    umudum, düşüncelerini ve fikirlerini ifade etmelerine yardımcı olmak. TED أملي هو أن أكون قادرًا على مساعدتهم للتعبيرعن أفكارهم وآرائهم.
    umudum, bu şekilde oyun oynayarak, oyunlar yaparak bana katılabilmeniz. TED وهذا أملي بأن تنضمو إلي في صنع ولعب مثل هذه الألعاب.
    Ve şayan, şunu söylememe izin verin bu beni hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles وميسي , دعني أخبرك ذلك الشيء لم يخيب أملي في قطعة واحدة
    Büyük ihtimalle "Bunu yaptığınıza inanamıyorum, ikinizde beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattınız" derdi. Open Subtitles من المحتمل ان تقول لا اصدق انك تفعل هذا و خاب أملي فيكما
    Böyle davrandığın için, ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı anlatacak, söz bulamıyorum. Open Subtitles أنا عاجز عن الكلام عن خيبة أملي فيكِ لسلوككِ هذا ماذا ؟
    umut ediyorum ki herkesin Yahve'ye inanmamayı, en az Thor'a ve Jüpiter'e inanmamak kadar doğal gördüğü bir gün gelecektir. Open Subtitles و أملي أن اليوم سيأتي حينها يكون الأمر هو العادي أن الجميع لا يومنون بيهوه كما لا يؤمنون بثور و جوبيتر
    Umarım kalan hayatını senin gibi insanları korumak için geçirirsin. Open Subtitles أملي أن تمضي بقية عمرك في القتال لأجل أناس مثلك.
    Ne desem bilmiyorum ama herkes Connell ve Em hakkında konuşuyor. Open Subtitles انظري، أنا لا أعرف ما أقول، لكن كل شخص يتحدث عن "أملي" و"كونيل".
    Sen benim son umudumsun, haberin var mı? Open Subtitles أنتِ أملي الأخير , أتعرفين ذلك ؟
    umuyorum ki bu tür sanat sezgi ve gelecekte onu yapay zekâya nasıl uygulayacağımızla ilgili farklı düşünmemize yardımcı olacaktır. TED أملي أن هذا النوع من الفن سيساعدنا أن نفكر باختلاف في حدسنا وكيف نطبق هذا على الذكاء اصطناعي في المستقبل.
    Aramanız gereken kişi Monica'nın arkadaşı, Emily Morrison. Open Subtitles الشخص الذي يجب انتي ان تتصلي به أملي ماريسون, التي كانت صديقة مونيكا
    Hayattaki tek ümidim bir şeyi olan birilerini bulup beni sevmelerini sağlamak. Open Subtitles أمّا أنا فليس لديّ أيّ شيء أملي الوحيد في الحياة هو بأن أجد أناساً يمتلكون شيئاً ثمّ أجعلهم يحبّونني
    Mecburdum çünkü. Tek umudumdu. Tam anlamıyla tek umudum. Open Subtitles اضطررت ل، كان أملي الوحيد، حرفيا أملي الوحيد.
    Senden ve senin küçülmenden hayal kırıklığı duyuyorum. Open Subtitles لقد خيبت أملي كثيراً بك, وبتفكيرك الصغير
    O yatak odasının penceresinde her gece bekledim. Her gece umudumu boşa çıkardı. Open Subtitles وقفت في نافذة تلك الغرفة كل ليلة وكل ليلة قام هو بتخييب أملي
    Paranla ne yapman gerektiğini söylemiyorum sen de benimkiyle ne yapacağımı söyleme, tamam mı? Open Subtitles لا أملي عليك ما تفعله بمالك إياك وتأمرني أنا، مفهوم؟
    düş kırıklığına uğramayı sevmem, Nero. Beni düş kırıklığına uğratan nedir biliyor musun? Open Subtitles أكره خيبات الأمل وأتعرف ما يخيب أملي أكثر شيء؟
    Ne yazık ki Simon tek ümidimdi. Open Subtitles بشكل مفزع كان سايمون أملي الوحيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus