"أمنحه" - Traduction Arabe en Turc

    • vermek
        
    • veriyorum
        
    • vermedim
        
    Ona çok ihtiyacı olduğu kararlılığı verdim, ve sana da vermek istiyorum, Isabelle. Open Subtitles لقد منحته وضوح الهدف وهو في أمس الحاجة إليه و أريد أن أمنحه لكى , إيزابيل
    Ona çocukluğumda yaşadığımın tam zıttı bir yaşam vermek istedim... Open Subtitles أردت أن أمنحه عكس ما حظيت به عندما كنت طفلاً...
    Aslında zeki çocuk ona benim zamanında sahip olamadığım fırsatları vermek istiyorum. Open Subtitles قصدي أنه ولد ذكي ولكني أريد فحسب أن أمنحه الوسائل التي لم أمتلكها
    Şayet Budistse, birkaç iplikle ona iç mutluluğunu veriyorum. Open Subtitles وإن كان بوذياً فأنا أمنحه السعادة الأبدية، بثمن بكرة خيط.
    Ona herhangi bir zam ya fa terfi vermeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles أعدكَ أنّني لن أمنحه علاوة أو ترقية من أيّ نوع
    Ve ona, daha bir cevap vermedim. Open Subtitles وأنا لم أمنحه الجواب بعد
    Ona fazla seçme şansı vermedim. Open Subtitles لم أمنحه الخيار تقريبا
    Ona yardım etmek istedim. Ona başka bir şans vermek istedim. Open Subtitles أردت فقط مساعدته أردت أن أمنحه فرصة أخرى
    O bir süre vermek, bu tekme edeceğiz emin ı'm. Open Subtitles أمنحه بعض الوقت، واثق أنه سوف يبدأ تأثيره.
    Teslim olması için ona bir şans vermek istedim. Open Subtitles ظننت في أن أمنحه فرصة لتسليم نفسه
    Oğlunuza bir şans daha vermek istedim. Open Subtitles أنا أردتُ أن أمنحه فرصة واحدة إضافيّة
    Yeni bir hayat vermek istedim. Open Subtitles أردت أن أمنحه حياة جديدة
    Ve daha fazlasını vermek istiyorum. Open Subtitles وأريد أن أمنحه المزيد
    Ona herhangi bir zam ya da terfi vermeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles أعدكَ أنّني لن أمنحه علاوة أو ترقية من أيّ نوع
    Ona her gün DNA'sının olumlu bir yansıması olma hediyesini veriyorum. Open Subtitles كل يوم أمنحه هدية أني الصورة الايجابية الوحيدة لحمضه النووي
    Buradan gidebilecek gücü kazanman için sana bu sevgiyi veriyorum. Open Subtitles أمنحه لكى تزداد قوه لترجل عن هذا المنزل
    - Onun beni burada tutmasına izin veriyorum, çünkü bu onu sahte bir güvenlik hissiyle uyutmamı sağlıyor. Open Subtitles - أنا تركته يبقيني هنا .. حتى أُضلله و أمنحه إحساساً زائفاً بالأمان
    Ben de seviyorum ve bu yüzden ona en iyi teklifi veriyorum. Open Subtitles وأنا كذلك ,لذلك السبب أمنحه قصارى جهدي.
    Ona değerlendirmesi için bir fırsat veriyorum. Open Subtitles إنني أمنحه فرصة ليفكّر بالأمر.
    Neden ona istediğini vermedim? Open Subtitles لمَ لمْ أمنحه ما أراده؟
    Hoşça kal demesine bile izin vermedim. Open Subtitles لم أمنحه فرصةً لتوديعي حتى
    Birkaç senede bir Harry benimle görüşmek için çılgın bir şey yapar ama ona hiç şans vermedim. Open Subtitles كل بضعة سنوات, (هاري) يقوم بشيء جنوني كمحاولة في مواعدتي -لكن لم أمنحه الفرصة أبدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus