Onların kaderi çizilirken anneleri daha hamile olduğundan bile habersizdi. | Open Subtitles | كان مصيرهما مقدوراً حتى قبل أن تعرف أمهما أنها حبلى. |
Kızların seni etkilemesine izin verme. Aynı anneleri gibi kılıksızlar. | Open Subtitles | لا تدعي ذينكما البنتين تثيران غضبك إنهما لئيمتان مثل أمهما |
anneleri ve dedeleriyle ön bahçesi ve arkada verandası olan iki katlı bir evde yaşıyorlardı. | TED | وعاشا مع أمهما وجدهما في بيت مكون من طابقين مع حديقة أمامية وشرفة خلفية. |
Yavrular hem annelerini çağırıyor hem de kendilerini korumaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | الديسمان يحاولان حماية نفسيهما بينما يناديان لمساعدة أمهما |
Oğlanlar annelerini olabilecek her türlü yolla anıyorlar. | Open Subtitles | فالفتيان يحذوان حذو أمهما بكل طريقة ممكنة |
Henüz altı aylıklar ve daha iki yıl boyunca annelerine bağımlı olacaklar. | Open Subtitles | إنهم بعمر ستة أشهر فحسب وسيعتمدان على أمهما لعامين آخرين |
Ama yaklaşık bir yıl önce, Jeremy ve Kelly Annelerinin nöbet geçirip ölmesine tanıklık ettiler. | TED | ولكن قبل سنة، جيريمي وكيلي شاهدا أمهما تتألم وتموت أمامهما. |
anneleri, çocuklar büyürken bağımlılıkla cebelleşiyordu. | TED | كانت أمهما تعاني من الإدمان بينما كان الولدان يكبران. |
anneleri kör. Kapıyı o kilitliyor, bu yüzden dışarı çıkamıyorlar. | Open Subtitles | أمهما عمياء، أغلقت الباب حتى لا تذهبا بالخارج. |
Darrell Henry'nin sorumluluğunun tümünü üstlenmiş... ta ki 98'de anneleri ölene kadar. | Open Subtitles | وتولى داريل مسئولية هنري كلية بعد وفاة أمهما عام 1998 |
Böyle bir kazada, anneleri kesinlikle dava açardı. | Open Subtitles | كحادثٌ كذلك, و أمهما حتماً ستُقاضي السيرك |
Öz anneleri gençti, evli değildi. | Open Subtitles | أمهما كانت صغيرة بالسن وغير متزوجة لذا وهبتهما للتبني |
1951 yılında anneleri ikizlere hamile olduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | في عام 1951، لم تعلم أمهما أنها حامل بتوأم. |
annelerini daha yeni kaybettiler. Biz de bunun için çok erken olduğunu düşündük. | Open Subtitles | فقدا أمهما للتو و رأينا أن هذا مبكراً |
annelerini ziyarete gittiklerinde saldırıya uğradılar derim. | Open Subtitles | ... ولم يغيبا إلا عندما ذهبا ليتفقدا أمهما العزيزة ووجدوها قد هُجمت |
Pekâlâ, bak, çocuklar annelerini kucaklamayalı neredeyse bir hafta oldu bu yüzden bunun iki, üç hafta yada asla olmayacağını garantilememizin bir yolu varsa bana yapmamız gerekeni söyle yeter. | Open Subtitles | مرّ قرابة أسبوع منذ تسنّى للطفلتين احتضان أمهما. لذا... إن كان ثمّة ما بوسعنا فعله لجعل المدّة لا تصل لأسبوعين أو 3 |
Ve sen annelerine karışmıyorsun. Büyüklük sende kalsın. | Open Subtitles | وأنت، لا تتورطي مع أمهما كوني الشخص الأكبر |
Kuzey kutbundaki iki ayı yavrusu, artık annelerine bağımlı değil. | Open Subtitles | في القطب الشمالي ، فإن الدبان القطبيان الصغيران أصبحا الآن مستقلان عن أمهما... |
Annelerinin onları görebilmesi için ne gerekiyorsa yapın, lütfen | Open Subtitles | افعلي ما بوسعكِ لكي تتمكن أمهما من رؤيتهما. |
- Zaten buradalar. İkisi de turtanın içinde. Az önce Annelerinin iştahla yediği turtanın. | Open Subtitles | ولماذا، فها هما هنا مطبوخان بتلك الفطيرة التي علفتها أمهما بشهية ومتعة |
Ve hatta anneleriyle de. | Open Subtitles | وربما مع أمهما أيضاً, هذا كما يشاع |
Her gün onları okula bırakamıyor olabilirim ama ben her gün onların annesiyim. | Open Subtitles | , ربما لا استطيع اصطحابهما إلى المدرسة كل يوم . . لكنني أمهما كل يوم |