"أميره" - Traduction Arabe en Turc

    • prenses
        
    • prensesi
        
    • prensesim
        
    • prensesle
        
    Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama kendimi prenses gibi hissettim. Open Subtitles وأتعرف لم أفكر أبداً أنى سأقول هذا ولكنى شعرت مثل أميره
    Denemelisin, prenses. Tek umudumuz o. Open Subtitles لابد أن تحاولى يا أميره هذا املنا الوحيد
    Bir zamanlar, çok uzakta olan bir ülkedeki kalede bir prenses varmış. Open Subtitles ذات مره كان هناك أميره عاشت في قلعة من أرض بعيدة.
    Düşünsene, tüm bu zaman boyunca Avrupa'nın en sevilen prensesi oluyordun. Open Subtitles لأعتقد طوال الوقت أنك قد تغيرت إلى أجمل أميره فى أوروبا
    - Taze hava solumak ne güzel. - İyi haber, prensesim. Open Subtitles انا مسروره لتنفس هؤاء منعش أخبار جيده , يا أميره
    Güzel bir prensesle, baş başa yemek yeme şansına her zaman erişemiyorum. Open Subtitles لا يحدث غالباً أن تتاح لي الفرصه لتناول العشاء بمفردي مع أميره جميله.
    Çok büyüktü benim için zaten -Ben prenses değil Cyborg olmak istiyorum Open Subtitles حسنا إنه كبير على جدا أنا لا أريد أن أكون أميره بل أكون مقاتلة
    Arabayla halktan biri olarak geliyor ama prenses olarak ayrılıyor! Open Subtitles ستصل بالسياة كـ وطنيه لكنها تغادر محموله كـ أميره
    ilk başlarda farklı ama... prens ve prenses taner iki büyük imparatorluktan gelen roma ordusu ve güneş imparatorluğu büyük Adrian imparatorluğu altında Open Subtitles لقد كانت مناسبه سعيده على وشك أن تبدأ إتحاد أمير و أميره إثنان من أعظم الإمبراطوريات
    Doug bugün prenses olmayı istedi ve biz de onayladık. Open Subtitles دوق قرر أن يكونَ أميره اليوم ونحن نقدر خياره
    O zaman belki de artık prenses olmak istemiyorumdur. Open Subtitles إذن ربما لا أريد أن أكون أميره بعد الآن
    Seni rahatsız eden ne prenses? Open Subtitles مالأمر الذي يضايقك ، يا أميره ؟
    Teşekkürler. İlk defa bir prenses kucaklıyorum. Open Subtitles ــ شكرا ــ لم ألتقط أميره من قبل
    "Bir varmış bir yokmuş, uzak bir diyarda Joanna adında güzel bir prenses yaşarmış. Open Subtitles كان ياماكان ..في أرض بعيده عاشت هناك أميره بارعت الجمال "تدعى "جوان..
    "Bir varmış bir yokmuş, uzak bir diyarda Joanna adında güzel bir prenses yaşarmış. Open Subtitles كان ياماكان ..في أرض بعيده عاشت هناك أميره بارعت الجمال "تدعى "جوان..
    Hayır, prenses olamazsın sen. Open Subtitles كلا , لا يجب أن تكون أميره هذا ليس جيد
    Eskiden daha iyi yalan söylerdin, prenses. Open Subtitles أكاذيبكِ كانت أكثر أتقاناً يا أميره
    Bir prenses vardı ve herkes şarkı söylüyordu. Open Subtitles كان هناك أميره وكان الجميع يغني
    Mecnuniks'in kalbi aylardır sadece Yunan prensesi İrena için atıyor. Open Subtitles لبعض الوقت الآن, قلب ألافوليكس ينبض فقط لإيرينا أميره اليونان
    Flavia kraliyet evinin bir prensesi. Open Subtitles إن فلافيا أميره من سلالة عائله ملكيه و ليس لديها أى خيار
    Çek ellerini, ben bir prensesim. Open Subtitles رقصه أيها الطائر القذر أبعد يديك فأنا أميره
    Her zaman güzel bir prensesle... yalnız yemek yeme fırsatım olmuyor. Open Subtitles لا يحدث غالباً أن تتاح لي الفرصه لتناول العشاء بمفردي مع أميره جميله.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus