"أمين الصندوق" - Traduction Arabe en Turc

    • Kasiyer
        
    • Veznedar
        
    • kasiyere
        
    • kasiyerin
        
    • depo müdürü
        
    • mali işler müdürü
        
    Kasiyer, tezgahın altındaki silahını kılıfından çıkardı. Open Subtitles سحب أمين الصندوق المسدس من محفظته كان تحتَ العداد
    Bankaya gittim ve Veznedar bana çok garip baktı eve gittim ve aynada kendime baktım ve yüzüm yaptığım maskeyi yıkamayı unuttuğum için hala yemyeşildi. Open Subtitles ذهبت للبنك و نظر إليَّ أمين الصندوق بغرابة فذهبت للمنزل و نظرت في المرآة و كان وجهي لازال أخضراً أثر قناع أخضر
    Hesabı halletmek için kasiyere ve reçeteyi almak için eczaneye gidin. Open Subtitles إذهب إلى أمين الصندوق لتصفية الحساب ثم إذهب إلى الصيدلية لجلب الدواء ويمكنك بعدها إخراجها
    Prezervatifleri alırken kasiyerin dik dik bakışlarına maruz kaldım. Open Subtitles أنا فقط حصلت-فضحهم وقحة من قبل أمين الصندوق في الصيدلية.
    Bu kağıdı imzalayıp beni depo müdürü yapmaktan daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles افضل ما تسمتع به بعد توقيع هذا الطلب تجعلني أمين الصندوق من المؤسف انك لا تملك قلم مون بلان
    Ben mali işler müdürü değilim. Sen ne yap, biliyor musun? Open Subtitles انا لست أمين الصندوق هل تعلم ماذا يجب أن تفعل ؟
    Bağırıyordun. Kasiyer bile senin yanıldığını söyledi. Open Subtitles لقد كنتِ تصرخين، حتى أمين الصندوق قال بأنكِ مخطئة !
    Kasiyer bile senin yanıldığını söyledi. Open Subtitles لقد كنتِ تصرخين، حتى أمين الصندوق قال بأنكِ مخطئة !
    Angelica ile dün Kasiyer pozisyonu için konuşmuştum ve ben... Open Subtitles اجتمعت مع (آنجيليكا) بالأمس لوظيفة أمين الصندوق وأنا...
    Bankaya gittim ve Veznedar bana tuhaf tuhaf baktı. Open Subtitles ذهبت للبنك و نظر إليَّ أمين الصندوق بغرابة
    Pekâlâ. Veznedar, Veznedar, Veznedar. Open Subtitles حسناً، هكذا سيكون الأمر أمين الصندوق، أمين الصندوق، أمين الصندوق
    - Veznedar saçmaladığımı söyledi. Open Subtitles وقال أمين الصندوق كان كل هراء.
    Memur Woo biraz önce Bayan Kwan'ın soyulduğu gece çalışan kasiyere yirmi binini vermiş. Open Subtitles دفعت الضابط (وو) عشرون ألفاً على شكل رقائق من عند نفس أمين الصندوق والذي كان يعمل عندما سُرقت السيدة (كوان)
    Şimdi, onun kredi kartı kayıtları bugün erken saatlerde Massachusetts'deki ölü bir kasiyerin arabasında bulundu. Open Subtitles الآن، سجلاّت بطاقته الإئتمانيّة تشير إلى أنّه كان في (ديرفيلد) بـ(ماساتشوستس) سابقاً اليوم، في محطة للشاحنات حيث تمّ العثور على أمين الصندوق مقتولاً.
    Sırf beni oyuna getirip sevdiğim şeyleri elimden yavaş yavaş alabilmek için depo müdürü olmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انت لن تخدعني لأدعك تبقى أمين الصندوق لتأخذ مني ماهو غالي بالنسبة لي شيئاً فشيئاً
    Ama mali işler müdürü çek yazan tek adam. Open Subtitles لكن أمين الصندوق هو المسؤول عن تحرير الشيكات
    - mali işler müdürü diye mi? Open Subtitles لانه أمين الصندوق ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus