| Bu yarım ağız gülümsemeyi nerede olsa tanırım. | Open Subtitles | أميّز هذه الابتسامة المتكلّفة أينما بزغت. |
| Kan davası görünce tanırım. İntikam konusunda uzmanımdır. | Open Subtitles | أميّز نزعة الثأر حين أراها، فإنّي خبيرة في مجال الانتقام. |
| İyi çocuğu gözünden tanırım. | Open Subtitles | انا أميّز الطفل الجيد حين أراه. |
| Evet. Bu kesinlikle benim işim. Yazıyı tanıdım. | Open Subtitles | أجل، هذا هو عملي بالتحديد، أميّز النقوش |
| Bu kelimeleri, Arapça olarak derhal tanıdım. | Open Subtitles | أميّز هذه الكلمات على الفور كعربيّ |
| Kraliyetten olanları tanıyamayacağımı düşündükleri gerçeği onlar açısından çok tatlı bir saflıktı. | Open Subtitles | اعتقادهما بأنّي لن أميّز الأسرة الملكيّة كان تفكيراً ساذجاً جدّاً منهما |
| Bu bozuk ağzı nerede duysam tanırım. | Open Subtitles | أميّز هذا اللسان البذيء في أيّ مكان |
| Bu sesi nerede duysam tanırım. | Open Subtitles | أميّز هذا الصوت في أيّ مكان كان |
| Onun işini nerede görsem tanırım. | Open Subtitles | إنني أميّز عمله في أيّ مكان |
| Yapma şimdi, o kirlenmiş yürüyüşü nerede görsem tanırım. | Open Subtitles | أرجوك! أميّز "مشية العار" عندما أراها |
| Rebekah. Bu uzun dili nerede görsem tanırım. | Open Subtitles | (ريبيكا)، إنّي أميّز هذا اللسان الخبيث في أي مكان. |
| Elbette, evet, kullandığınız vezni şimdi tanıdım. | Open Subtitles | طبعًا، أجل، أميّز إيقاع النبرة الآن. |
| Sesinden tanıdım. | Open Subtitles | إنّي أميّز صوتك |
| Kraliyetten olanları tanıyamayacağımı düşündükleri gerçeği onlar açısından çok tatlı bir saflıktı. | Open Subtitles | اعتقادهما بأنّي لن أميّز الأسرة الملكيّة كان تفكيراً ساذجاً جدّاً منهما |