Bir sürü insan şu anda hasta. Bütün bir kasaba. | Open Subtitles | إذاً هناك أناس كثر مرضى الآن بلدة بأكملها |
Televizyonun içerisinden bir sürü insan bağırıyor işte. | Open Subtitles | إنهم أناس كثر يصرخون عليك من لوائح الإعلان والتلفاز وحسب |
Bir sürü insan kalıyor burada. | Open Subtitles | ثمّة أناس كثر هنا، إنّهم بالداخل منذ بداية الاندلاع. |
Bir çok insan arabalarını almak için geliyor. Polisler metroları kapatıyor. | Open Subtitles | أناس كثر يأتون هنا للحصول على السيّارات و الشرطة توقف عمل الأنفاق |
biriyle evlenmeye zorlandım bir yıl sonra burada bir kıtlık başladı ve pek çok insan öldü. | Open Subtitles | أجبرت على الزواج و بعد عـام ضربت المجاعة هذا المكان و أناس كثر ماتوا |
O sırada da pek çok kişiye zarar verdin. | Open Subtitles | وآذيت أناس كثر بتلك الأفعال |
Ben bu reklam konusunda heyecanlıyım, ama etrafta bu kadar çok insanla film çevirmeye pek alışık değilim. | Open Subtitles | أنا متحمسة بشأن عمل دعاية لكني لست معتادة على عمل فيديوهات مع أناس كثر حولي |
Bir sürü insan bok gibi hissediyor ama bu konuda bir şey demiyor. | Open Subtitles | ثمّة أناس كثر يشعرون بالاستياء ولا يعبّرون عنه. |
Bir sürü insan saygılarını sunacak. | Open Subtitles | أناس كثر سيدفعونك لاحترامهم |
Çevrede bir sürü insan varken. Tamam mı? | Open Subtitles | مع أناس كثر حولنا حسناً؟ |
Hades iyiyi oynuyor olabilir ama burada hâlâ size garezi olan çok insan var. | Open Subtitles | ربّما يتصرّف بلطافة، لكنْ ثمّة أناس كثر هنا يضمرون الضغينة لكِ |
Pek çok insan buraya bizi ziyarete gelir. | Open Subtitles | أناس كثر يأتون هنا لزيارتنا |
O sırada da pek çok kişiye zarar verdin. | Open Subtitles | وآذيت أناس كثر بتلك الأفعال |
Buna rağmen benimle aynı problemi paylaşan ve sağlıklı olan bir çok insanla tanıştım. | Open Subtitles | رغم ذلك قابلت مجموعة من الناس الذين سلكوا نفس الطريق الذي قد سلكته سابقاً وأيضاً قابلت أناس كثر عكس ماكنا عليه تمامً |