Ben büyük davaları getiriyorum, onlar da büyük haberleri. | Open Subtitles | أنا أحضر القضايا الكبيرة والتي تحضر الأخبار الكبيرة |
Otuz yıldır sen balığı hazırlıyorsun, ben saki getiriyorum. | Open Subtitles | طوال ثلاثون عاماً و أنت تحضر السمك و أنا أحضر الساكى |
Otuz yıldır sen balığı hazırlıyorsun ben sakiyi getiriyorum. | Open Subtitles | طوال ثلاثون عاماً و أنت تحضر السمك و أنا أحضر الساكى |
Çin yemeğini ben getirdim. Benim oyunumu oynayacaksınız, böyle anlaşmıştık. | Open Subtitles | أنا أحضر الطعام الصيني وبالمقابل أنتما تلعبان لعبة من اختياري. |
O yüzden Polaroid makinesini getirdim. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو السبب أنا أحضر هذا بولارويد. |
İyilerini Kanada'dan alıyorum. | Open Subtitles | . أجل ، أنا أحضر الأشياء الجيدة من .. كندا |
Bu yüzden işletme dersleri alıyorum. | Open Subtitles | . لهذا السبب أنا أحضر صفوف إدارة الأعمال |
Bilgin olsun mezunlar buluşması için özel bir içki hazırlıyorum. | Open Subtitles | لمعلوماتك أنا أحضر مشروب مميز لحفة الترحيب عند حقائب السيارات |
Yanımda, bütün Jaipur'da aradığın kişileri getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر معي، ما كنت تبحث عن جميع أنحاء جايبور. |
Tahnit yapması için hayvan getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر هذه الحيوانات إليه ليقوم بتحنيطها إذاً.. هذا.. |
- Bu yüzden sana gerçekten hoşlanacağın bir şey getiriyorum. | Open Subtitles | لذا، أم، أنا أحضر لك شيئا... ... وأعتقد أنك سوف تتمتع حقا. حسنا. |
Ona yanıldığını göstermek için insanları buraya getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر الناس إلى هنا لأثبت أنّه مخطئ |
Su getiriyorum. Çerez getiriyorum. | Open Subtitles | . أنا أحضر الماء, أحضر الوجبات |
Kendimle birlikte bir takım standartlar da getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر معي بعض المعايير |
İyi karşılama. Bu etleri sadece senin için getirdim. | Open Subtitles | استقبال لطيف، بينما أنا أحضر اللحم فقط من أجلك |
Jeneratörünüz için gaz var mı emin olamadım, o yüzden fazladan getirdim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدا اذا كان لديه المولد غاز أم لا ، لذلك أنا أحضر البعض |
Bu çöpleri evden getirdim de, nereye koyayım? | Open Subtitles | مهلا، أنا أحضر هذا كيس من القمامة من بيتي. أين أضع هذه؟ |
40cc'lik 9-10 derece arası soğuk alıyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر 40 وحدة حجمية من جليد الماء هذا حوالي من 48 إلى 50 درجة |
Teğmen olabilmek için, suçlu psikolojisi dersi alıyorum... ve nasıl IQ testi yapılacağını öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أحضر فصل علم النفس الاجرامى لأصبح ملازم أول... ويجب أن أتعلم كيف اختبر أحدهم اختبار ذكاء |
-Eşarbımı alıyorum. Çünkü onu vurdun Ray! | Open Subtitles | أنا أحضر له وشاحا لانك أطلقت عليه |
Sizin için aşağıda banyoyu hazırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر لك حماماً ساخن أسفل الرواق، سوف يستغرق بعض الوقت |
Hey, Denizci. Beğenemediysen bir şeyler yap. Ben mama hazırlıyorum. | Open Subtitles | إذا لم يعحبك أفعل شيئا أنا أحضر الزجاجة |