Ben de bir anneyim. Zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden kısa tutacağım. | Open Subtitles | ،كوالدةٍ أنا , أعرف بأن الأمر لابد بأنه قاسٍ .لن أطوّل الأمر |
Bak, bunun zor olduğunu biliyorum fakat bir şekilde ilişkili olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ما الذي يحدث؟ أنا أعرف بأن هذا صعب ولكني فعلاً أظن بأنه متصل بطريقة ما |
Zor olduğunu biliyorum, ama kendine ve ailene yardımın en iyi yolu benimle konuşmak. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا صعب و لكن أفضل طريقة لمساعدة نفسك و عائلتك هي فقط أن تتحدث ألي |
Arenanın dışında oturmanın baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum, çünkü sanırım bütün hayatım boyunca öyle yaptım, ve kendi kendine, "Oraya çıkacağım ve ortalığı dağıtacağım, kurşun geçirmez ve mükemmel olduğumda," demenin | TED | أنا أعرف بأن الوقوف خارج الحلبة مغري ، لأني فعلت ذلك طوال حياتي، وفكرت في نفسي، سوف أذهب إلى هناك وأضرب المؤخرات عندما أصبح محصنة من الرصاص ومثالية. |
Bunu duymanın zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا صعبٌ عليك سماعهُ |
Yemeğin daha pahalı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن الوجبة أكثر تكلفة |
Emmett'in Daphne'nin arkadaşı olduğunu biliyorum ama senin de erkek arkadaşın... | Open Subtitles | (حسنّ، أنا أعرف بأن (إيميت هو صديق دافني ولكنه صديقُكِ الحميم |
- Bayan Hughes'un bir hastalıktan muzdarip olduğunu biliyorum ve yapabileceğim bir şey olup olmadığını öğrenmek istedim. | Open Subtitles | -فقط أنا أعرف بأن السيدة "هيوز" تُعاني من حالة و كنتُ أتساءل إذا كان هنالك أي شئ بإمكاني فعلهُ للمساعدة؟ |
Babamın beyaz biri olduğunu biliyorum ama annem ise siyahi birisiydi. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف بأن والدي رجل أبيض ... ولكن والدتي ... في الواقع كانت سوداء |
Hey dinle, iyi kalpli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن قلبك كبير |
Kafa karıştırıcı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن الأمر مشوش |
Beş adamdan biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هناك واحدمنخمسةرجال... |