dedi. Şu anda, Güney Afrika Astronomik Rasathanesi, Gelişim için Astronomi Ofisi'nde çalışıyorum. | TED | الآن، أنا أعمل في المرصد الفلكي لجنوب أفريقيا، في مكتب علم الفلك للتنمية. |
N.R.C. için çalışıyorum; ama kazalar ve sızıntılar benim alanım dışında. | Open Subtitles | أنا أعمل لدى الهيئة التنظيمية النووية و حوادث السقوط ليست اختصاصى |
Son günlerde bir sanatçıya modellik yapıyorum ama pek bir şey ödemiyor. | Open Subtitles | أنا أعمل كعارضة للرسم هذه الايام ولكنها لا تعود علي بمال كثير |
Bırak çalsın. Evde olduğumu muhtemelen biliyor. Bu hafta gece mesaisi yapıyorum. | Open Subtitles | لا دعه، هو يعلم غالباً أني بالمنزل أنا أعمل ليلاً هذا الأسبوع |
Ben bu salak için çalışıyordum, öyle değil mi? O fahişeyi öldürmem için bana yüklü miktarda ödeme yapacağını söyledi... aynı zamanda sürtük kız arkadaşını da gözetleyecektim. | Open Subtitles | أنا أعمل لذلك الحثالة الذي يخبرني بأنه سيدفع لي بكثره لأقتل العاهرة |
Ben tasarımla uğraşıyorum. Mimari ve tasarım küratörüyüm; şu an Modern Sanat Müzesi' ndeyim. | TED | أنا أعمل بالتصميم، وأنا أمينة بمعارض للتصميم و الفن المعماري في متحف للفن الحديث |
- Hey, gelsene, sana bir içki ısmarlayayım. - çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ دعني أشتري لك مشروبا ـ أنا أعمل |
Sadece kapalı kapılar ardında yaparım, o yüzden bir odaya ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لكن أنا أعمل فقط خلف أبوب مغلقة، لذا سنحتاج للحصول على غرفة |
Çok sıkı çalıştım çocuklar. Bir kumsalda oturmayı hak etmedim mi? | Open Subtitles | أنا أعمل كثيرا , ياشباب ألا أستحق أن أجلس على الشاطيء؟ |
SW: Çok sıkı çalışırım. GK: Ben de öyle duydum. | TED | سيرينا: أنا أعمل بجد. غايل: هذا ما سمعته. |
Tommy, ben bir barda çalışıyorum. Onlarla konuşmak benim işim. | Open Subtitles | أنا أعمل في حانة يا تومي وعملي هو التحدث إليهم |
Hiç bir bilgim yok, ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن الموضوع أنا أعمل فقط لكسب البقشيش |
Bunlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا الموضوع أنا أعمل فقط لأجل البقشيش |
- Ailen yok mu? - Bunu değiştirmeye çalışıyorum işte. | Open Subtitles | ـ حسنا ، أنا أعمل جاهدة على تغيير هذا الوضع |
Pekala, biliyorsun Judson ben bir yılı aşkın bir zamandır burada çalışıyorum. | Open Subtitles | حسنا؛ تعلم جودسون؛ أنا أعمل بالمكتبة هنا منذ أكثر من سنة الآن |
Bırak çalsın. Evde olduğumu muhtemelen biliyor. Bu hafta gece mesaisi yapıyorum. | Open Subtitles | لا دعه، هو يعلم غالباً أني بالمنزل أنا أعمل ليلاً هذا الأسبوع |
Ve ben de diş hekimi işi yapıyorum, elimden kaçınırsa. | Open Subtitles | وايضاً أنا أعمل بمجال الأسنان، إن خرجت الأمور عن السيطرة |
Size söyleyeceğim şey bunu ben yapıyorum böylelikle çocuklar da. | TED | وسأقول لكم ماذا، أنا أعمل على ذلك وكذلك الطلاب. |
Aslında, güvenlik sistemi hakkında çalışıyordum. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا أعمل في مركز المراقبة الأمنية. |
Kapanmamış birkaç davayla uğraşıyorum. İki kadının bir mağazadaki cinayetleri. | Open Subtitles | زوج من القضايا المفتوحة أنا أعمل عليها سيدتان قتلتا في خزانة ملابس |
- çalışıyorum. Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أنا أعمل ماذا تفعل أنت؟ |
- Ne için? Sen benim için yaparsan ben de senin için bir şeyler yaparım. Biraz iyi niyet göster. | Open Subtitles | أنا أعمل لك، أنت اعمل لي ارنى بعض حسن النيّة |
Bunu biliyorum. Ben erkeklerle çalışıyorum, ve yıllar boyunca on binlerce, hatta yüz binlerce erkekle çalıştım, | TED | أنا أعرف ذلك. أنا أعمل مع رجال، ولقد كنت اعمل مع عشرات الآلاف، مئات الآلاف من الرجال لعقود عديدة، عديدة حتى الآن. |
Kendim için çalışırım. Başkaları için yeterince çalıştım. | Open Subtitles | أنا أعمل وحدي إكتفيت من العمل لحساب الآخرين |
Havaalanından evime doğru gidiyordum. Yeni bir işim oldu. Şimdiden çalışıyorum." | TED | سيدي. كنت في طريقي إلى البيت من المطار . وحصلت على وظيفة . و ها أنا أعمل مباشرةً |
Şu an Singapur'da çalışmaktayım, ve bu yer tuz arındırma teknolojisinde ileri olan bir yerdir. | TED | أنا أعمل في سنغافورة حاليا، وهي منطقة تعتبر رائدة في تقنيات تحلية مياه البحر. |