Evde porno izlemesine izin vermiyorum, o yüzden bu ona tatil gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا لا أسمح بالمجلات الخلاعية في المنزل و لذا ، فهذا بمثابة إجازة له |
Sana söyledim, kişisel duygularımın işimi etkilemesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل، أنا لا أسمح لمشاعري الشخصية بالتداخل مع عملي. |
Seviştiğim erkeklerin bile benimle yatmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح حتى للرجل الذي أواعده أن ينام معي |
Jerry sana birşey söylemek istiyorum. Normalde hiçkimsenin Rita hakkında bu şekilde konuşmasına izin vermem. | Open Subtitles | أنا لا أسمح عادةً لأى شخص أن يتحدث هكذا إلى ريتا |
İmanızı içerledim. Hislerimin, buluntularımın önüne geçmesine izin vermem. | Open Subtitles | أنا أمتعض من كلامك أنا لا أسمح لعواطفي أن تشوش على نتائجي |
Ben kimseye izin vermiyorum o yüzden normalim. | Open Subtitles | أنا لا أسمح لأحد قط أن يقول أني مجنونة، ولذا فأنا طبيعية. |
Seks sahnelerinde istediğini yapmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح له بتعتيم مشاهده الجنسية. |
Hiç bir tercümanın sözlerimi değiştirmesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح لأي مترجمين بتشوييه كلماتي |
Ona izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح لها بهذا |
Ölmesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح له بأن يموت |
- Bu sorulara izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح بتلك الأسئلة. |
Genelde hastalarıma burada sigara içmelerine izin vermem ama bu sizi daha rahat hissettirecekse... | Open Subtitles | عموماً، أنا لا أسمح لمرضاي بالتدخين هنا ولكن، إن كان الأمر يُشعِرك بمزيد من الارتياح |
İnanmayanların cennetin kapısından girmesine izin vermem. | Open Subtitles | أنا لا أسمح لغير المؤمنين، للدخول لأبوّاب الجنة. |
Kendinizi ayrıcalıklı sayın, Komiser. Genellikle kimsenin buraya girmesine izin vermem. | Open Subtitles | اشعر بالامتياز أنا لا أسمح لأحد هنا |