"أنا لا أعتقد أنه" - Traduction Arabe en Turc

• olduğunu sanmıyorum
• sanmam
• olduğunu düşünmüyorum

Senin ortağımın ölümüyle ilgin olduğunu sanmıyorum. Doğru.
أنا لا أعتقد أنه لك أي علاقة بمقتل شريكي هذا صحيح

Senin gibi topluma malolmuş birini tutuklamaktan nefret ediyorum ama senin için kaygı duyacak çok fazla ciro anlaşman olduğunu sanmıyorum, değil mi?
أكره أن أعتقل الشخصيات المشهورة مثلك لكن, أنا لا أعتقد أنه لديك الكثير من التعاقدات لكى تخاف عليها الأن أليس كذلك؟

Cehennemde çok fazla çocuk olduğunu sanmıyorum, Gustav.
حسناً، أنا لا أعتقد أنه يوجد العديد من الأطفال في الجحيم يا غوستاف

Elmasları gözünün önünden ayıracağını sanmam.
أنا لا أعتقد أنه ستعمل السماح هذا الماس من بصره.

Hayır. Katolik rahibelerine siyah bir Baptist yollayacağını sanmam!
لا، أنا لا أعتقد أنه أرسل شخص اسود لراهبة كاثوليكية!

ben... iyi bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
حسناً أنا,أنا لا أعتقد أنه كان كتاباً جيداً

Adrian, o kadar zamanımız olduğunu düşünmüyorum.
أدريان, أنا لا أعتقد أنه لدينا الوقت لهذا

Senin için araya girmemin doğru olduğunu sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أنه من الأنسب لي أن أثق بكلامكَ الآن

10 saniye olduğunu sanmıyorum bile, kardeş.
أنا لا أعتقد أنه حتى وكان 10 ثانية، رجل.

Üzerinde bir şey olduğunu sanmıyorum. Gerçekten hiçbir yok.
أنا لا أعتقد أنه يمكنك فوق ذلك، حقا، مع أي شيء.

- Onları zorlamanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أنه يجب أن تستمرى بالضغط عليهم

Adam mükemmel bir yalancı değilse protomolekülle alakası olduğunu sanmıyorum
ما لم يكن كاذبا بارعاً أنا لا أعتقد أنه لديه أي علاقة مع جزيء بروتو

Senin denginde bir gladyatör olduğunu sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أنه كان هناك أي مصارع مثلك

Hiçbir yerde kolay olduğunu sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أنه سهل فى أى مكان آخر

Konu ile ilgili olduğunu sanmıyorum ama isterseniz--
أنا لا أعتقد أنه ذا علاقة ولكن أذا اردت يمكن ان نناقش...

Bunu bir şikayet olarak söylemek istediğini sanmam.
أنا لا أعتقد أنه يعنى ذلك كتقدير

Hiç sanmam. Sen artık bir enkazsın.
أنا لا أعتقد أنه يجعلك الأسوأ0

Bunun problemler arası bir yarış olduğunu düşünmüyorum.
أنا لا أعتقد أنه هو التنافس بين هذه المشاكل.

Artık buranın yaşanacak bir yer olduğunu düşünmüyorum.
أنا لا أعتقد أنه مكان جيّد، للعيش بعد الآن.