- Bu iyi, rahatladım. - Bu kötü, daha kötü. | Open Subtitles | ــ هذا جيد, أنا مرتاح ــ هذا أسوأ بكثيرُ أسوأُ |
Çok rahatladım Gerçekten öleceğimi düşünmüdtüm. | Open Subtitles | أنا مرتاح جداً لقد اعتقدت فعلاً أنّي سأموت |
ve açıkçası, göründüğün kadar vahşi yetişmediğin... için rahatladım. | Open Subtitles | وبصراحة, أنا مرتاح أنك لست متورطاً في ذلك أكثر مما تبدو |
Hatta, şu dünyada kalan tek sosyalist olmadığımı bilmek içimi rahatlattı. | Open Subtitles | في الحقيقة, أنا مرتاح بمعرفتي أنني لست الإشتراكي الوحيد المتبقي على الأرض |
Sadece Paige'in %100 onaylaması içimi rahatlattı. | Open Subtitles | أنا مرتاح تماما أن بايج هو 100٪ على متن الطائرة. |
- Oldukça rahatım ben, Dayshawn. | Open Subtitles | - أنا مرتاح جدا يا "ديشون" |
Onunla ilgili değil. Şu anda bebeğimiz olmayacağımız için rahatladım. | Open Subtitles | هذا ليس بشأن الجنين أنا مرتاح أنني لن أرزق بطفل الآن |
Çocuk tacizcisi olmadığın için rahatladım ama insanlara öylece dokunamazsın, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا مرتاح بأنّك لست شبح الأطفال لكنّك لا تستطيع فحسب أن تذهب وتلمس الناس؟ |
Daha iyi bir sohbet şansını görmezden geldiğin için rahatladım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مرتاح لأنكِ لا تبحثين عن محادثة أفضل. |
Sana da hiçbir zarar gelmediği için ben de rahatladım Love. | Open Subtitles | أيضا أنا مرتاح لا مزيد من الأذى الذي يحفر طريقه إليك , حبيبتي |
Çok rahatladım. | Open Subtitles | واحد ، اثنان، ثلاثة، أربعة . أوه، أنا مرتاح جدا . |
Aslında ilişki bitince oldukça rahatladım. | Open Subtitles | أنا مرتاح أن هذا أنتهى نوعاً ما |
Dürüst olursam ben oldukça rahatladım. | Open Subtitles | أنا مرتاح تماماً ولكي أكون صريحاً |
Merlin! İyi olduğunu görmek içimi rahatlattı. Arthur nerede? | Open Subtitles | ميرلين)، أنا مرتاح أنك بآمان) أين، (آرثر) ؟ |
Zarar görmediğinizi görmek içimi rahatlattı. | Open Subtitles | (برينان) أنا مرتاح لرؤية أنكِ لم تتأذي |