Buradayım çünkü kardeşim siz ölümlülerin bize yardım edebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن أخي أعتقدت بأنكم أيها البشريون يمكنكم مساعدتنا |
Buradayım çünkü kimse seninle ilgili bir şey yapmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن لا يوجد من يريد أن يسمع أي شيء عنك غيري. |
Buradayım çünkü burada kalan biri, Duma ailesine çok kızgın. | Open Subtitles | أنا هنا لأن الرجل الذي في هذا الموتيل غاضب جدا من عائلة دومان |
Airwolf burada bana ihtiyacı olduğunu söylediği için geldim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أنا هنا لأن هذا الهليكوبتر يقول أنه يحتاجني |
Kız arkadaşım test yaptırmamı istediği için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأن صديقتي قال للحصول على الاختبار. |
Burada olmamın nedeni, Mike Ross tekrar avukatlık için başvuracak olursa savcılık ofisi olarak bunun bize bildirilmesini talep etmiş olmamız. | Open Subtitles | أنا هنا لأن مكتب النائب العام طلب أن يتم إخطاره إذا قام (مايك روس) بتقديم طلب إلى النقابة في أي وقت |
- Buradayım çünkü Tanrı'nın katedralinde yardıma ihtiyaç var Lordum. | Open Subtitles | أنا هنا لأن عمل الرب يحتاج المساعدة يا سيدي |
Buradayım çünkü devlet beni aradan çıkarmak istiyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن الحكومة تريد أن أبتعد عن طريقهم |
Buradayım çünkü, köylülere aşı getirme görevi benim tarafımdan desteklenen bir projeydi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن مهمة إحضار التطعيمات للقرويين المحليين من المفترض أن كانت لي. |
Buradayım, çünkü deli ev arkadaşım bir şey kanıtlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن شريكتي بالسكن المجنونة تحاول إثبات نقطة |
Buradayım çünkü Drill'le arkadaş olan diğer çocuklarla birlikte tartışma grubu yapmak istiyorum onun hakkında neler öğrenebiliriz diye. | Open Subtitles | أنا هنا لأن لديّ مجموعة مناقشة "مع أطفال آخرين تم التواصل معهم من قبل "دريل لنرى ما نستطيع اكتشافه |
- Buradayım çünkü... 12 yaşındaki çocuklar kendilerinden istenilmeden mutfak tezgahlarını silmemeliler. | Open Subtitles | أنا هنا لأن الأولاد بعمر 12 عاماً لا يتوجب عليهم أن يمسحوا الرفوف دون أن يُطلب منهم ذلك أولاً. |
Buradayım çünkü adamlarınız kardeşlerimle iş yaptı. Ve kardeşlerim öldü. | Open Subtitles | أنا هنا لأن رجالك قاموا بلقاء مع إخوتي وأصبحوا الآن موتى. |
Buradayım çünkü kütüphane nadir... bulunan sayfalardan bir kaçını... ortaya çıkardığını iddia ediyor... ki benim araştırdığım konu.... gerçekten mi? | Open Subtitles | أنا هنا لأن المكتبة تدعي أنها وجدت صفحات من مخطوط نادر يصادف أنني خبيرة به حقاً؟ |
Buradayım çünkü babam arabama uyuşturucu yerleştirdi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن والدي دس لي مخدرات في سيارتي |
Buradayım çünkü büyük annem öyle düşünüyordu ki... medyum hislerine göre burada güvende olacaktım. | Open Subtitles | أنا هنا لأن جدتي شعرت بشيء شعور روحاني أنني سأكون آمنًا هنا |
Buradayım çünkü karım herkesle rasgele yatıyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن زوجتي تحتاج إلى تغيير عقل |
Annem sana iyi çocuk dediği için geldim buraya. | Open Subtitles | كلا , أنا هنا لأن والدتي قالت لي أنك ولد طيب جداً |
Burada olmak istediğim için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأن هذا هو المكان الذي أُريد التواجد فيه |
Buraya buna bir şans vermeliyiz demek için geldim. | Open Subtitles | أنا .. أنا هنا لأن أعتقد أنه يجب أن نأخذ فرصه |
Ben senin için burada değilim, insanlar öldüğü için buradayım. | Open Subtitles | لست واقفاً هنا بسببك أنا هنا لأن أناس يموتون |
Bayan, amirim istediği için buradayım. | Open Subtitles | السيدة، أنا هنا لأن قائدي جعلني. |
Burada olmamın nedeni uçağımın arızalanması. | Open Subtitles | أنا هنا لأن طائرتي تحطمت |