"أنتِ هنا" - Traduction Arabe en Turc

• buradasın
• burada olduğunu
• Sen burada
• geldin
• Burada mısın
• buradasınız
• burdasın
• orada mısın
• buradayken
• senin burada
• Buraya beni

Demek sadece laboratuara göz atmak için değil, beni izlemek için de buradasın.
آسف أنكِ هنا ليس لمجرد أن تلقي نظرة على المختبر، أنتِ هنا لتلاحظيني.

Ben uzak durdum, sen sakinleştin şimdi de seks için buradasın.
لقد إبتعدتُ عنكِ, وأنتِ جمدتِ مشاعركِ، والآن, أنتِ هنا لمكالمةٍ كلاسيكيّة،

- Burada esir değilsin. - Kendi güvenliğin için buradasın.
أنتِ لستِ سجينة هنا أنتِ هنا حفاظًا على سلامتكِ الشخصية

Tamam, peki, o zaman... neden burada olduğunu cevaplamadın.
لكنك لم تجيبينني بعد ، لماذا لماذا أنتِ هنا ؟

Donny'yle baban bütün gün ev işleriyle uğraşırken... Sen burada kim bilir ne tür bir hayat yaşıyorsun!
وهناك البيت عليكِ الاهتمام بهم داوني وأباك يفعلوا كل شئ لأنفسهم بينما أنتِ هنا تعيشين حياة. الله أعلم بها

Bizi kandırmaya mı geldin yine yoksa artık kardeşinle kahve dükkanlarını mı soyuyorsunuz?
أنتِ هنا للاحتيال علينا مجددًا أم أنكِ وشقيقكِ الأكبر تسرقان متاجر القهوة الآن؟

Burada mısın? Kapının dışındayım. "Açık."
هل أنتِ هنا أنا عند باب منزلكِ

Hayır, hayır, hayır, hayır. Gel buraya. Sorun değil, artık buradasın.
كلا، كلا، كلا، كلا، تعالي هنا، لا بأس، أنتِ هنا الآن.

Artık buradasın, sen de bizim gibi yap.
الآن أنتِ هنا , تفعلين ما نفعلهُ جميعاً.

Daha iki gündür buradasın ve şimdiden kendini öldürmeye çalıştı.
أنتِ هنا منذ يومين و حاول قتل نفسه بالفعل

Sorun değil. buradasın ya.
هذا جيد ، هذا عظيم ، أنتِ هنا الآن ذلك رائع

Öyleyse bana tekrar yükselme fırsatı sunmak için buradasın.
أذاً أنتِ هنا لتعرضِ علي الفرصة لأرتفع مرة آخرى

Sadece gece yarısıyla sabah 6.00 arası buradasın.
أنتِ هنا بين منتصف الليل و السادسة صباحاً

buradasın çünkü bunun, daha iyi bir iş için basamak olduğunu düşünüyorsun.
أنتِ هنا لأنكِ تعتقدين بأن هذا العمل يعتبر خطوة متقدمة

Niye burada olduğunu bize söyleyebilirsin, değil mi?
يمكنكِ أن تخبرينا لما أنتِ هنا أليس كذلك؟

Şimdi ben burada olduğunu, sana bir sürprizim var, dinleyin.
اسمعى ، بما أنتِ هنا ، عندى مفاجأة لكِ

Ama Sen burada, mutfağımda kocamla birlikte yalnızsın.
ورغم ذلك , أنتِ هنا لوحدكِ في مطبخي مع زوجي

Sen burada kal ve onlarla ilgilen. Boğaz ağrısıyla, burkulmayla... - Diğeri neydi?
بينما أنتِ هنا تهتمين بالحلق الملتهب و الإلتوء وماذا كان الأخير؟

Yani buraya onun moralini bozdum diye benim moralimi bozmaya mı geldin?
إذن هل أنتِ هنا لتشعرينني بالسوء لجعلي إياها تشعرُ بالسوء؟

- Uzun zamandır Burada mısın?
هل أنتِ هنا لوقت طويل ؟

Uzun zamandır buradasınız. Sizce ne zaman kendi potansiyelinizin farkına varacaksınız?
أنتِ هنا بما فيه الكفاية ماذا عن محاولتكِ لأدراك قدراتكِ ؟

Benim yüzümden burdasın, ve bu yüzden güvenliğinden sorumlu hissediyorum.
أجل، حسنًا، أنتِ هنا بسببي، وأنا أشعر بالمسؤولية على سلامتك.

orada mısın asansör tanrısı?
. . هل أنتِ هنا يا روح المصعد؟

Ben de sizinle çabalayacağım... çünkü siz buradayken ruhunuz benim gözetimimde.
و سأحاول معكِ .. طالما روحكِ تحت رعايتي بينما أنتِ هنا.

Bak, senin burada olduğunu bile bilmiyordum
أنا لا أعرف حتى لماذا أنتِ هنا

Buraya beni korkutmaya mı geldin yoksa gazetemle ilgili haber yazmaya mı?
مهلاً، هل أنتِ هنا لتُفزعيني، أم لكتابة مقال عن جريدتي.