Shenzhen'den buraya bir garson için mi geldin? | Open Subtitles | أنت أتيت الى هنا من أجل نادل يوجد الكثير منهم في شينزن |
Yani bana moral konuşması için mi geldin? | Open Subtitles | إذاً ، أنت أتيت إليَّ من أجل محادثة حماسية ؟ |
Buraya müşterimin varlıklarını donduracağını söylemek için mi geldin? | Open Subtitles | أنت أتيت إلى هنا لتحذرني بأنك سوف تجمد حسابات عملائي؟ |
ve sonra sen geldin ve... senden gerçekten hoşlanmış olmalı. | Open Subtitles | لمدة 10 سنوات و أنت أتيت... لابد أنه يعتبرك مميزاً. |
sen geldin, senin için güçlü olmam gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | أنت أتيت لى قلت أنى يجب أن أكون قويا من أجلك |
Onun yerine sen geldin. | Open Subtitles | بل هو رجلا أيضا و أنت أتيت بلا منه |
Orion takımyıldızının tam ortasındaki yıldızdan gelmişsin. | Open Subtitles | أنت أتيت من نجمة المنتصف "في حزام "أوريون |
Buraya siz geldiniz, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , أنت أتيت هنا , حسنا ؟ |
- Hayır. - Buraya Onu aramak için mi geldin? | Open Subtitles | لا إذن أنت أتيت تبحث عنها هنا ؟ |
Bütün bu yolu sırf bunu bana vermek için mi geldin? | Open Subtitles | أنت أتيت كل هذا الطريق فقط لتعطينى هذا |
Benim gibi inatçı bir adama nasihat vermeye mi geldin? | Open Subtitles | أنت أتيت لتُلقى محاضره لرجل عجوز عنيد؟ |
Buraya bize bisikletini vermeye mi geldin yani? | Open Subtitles | إذن أنت أتيت هنا لتعطينا دراجتك؟ |
Sarhoş olduğun için mi geldin? | Open Subtitles | أنت أتيت لأنك ثمل؟ |
Buraya bize bisikletini vermeye mi geldin yani? | Open Subtitles | -إذن أنت أتيت هنا لتعطينا دراجتك؟ |
Ama artık sen geldin. | Open Subtitles | ولكن الآن أنت أتيت |
sen geldin yanıma. | Open Subtitles | لا شيء، أنت أتيت لهنا. |
Ve sonra sen geldin... | Open Subtitles | .. وبعدها أنت أتيت و |
sen geldin. Ben geldim. | Open Subtitles | أنت أتيت و أنا |
En azından sen geldin. | Open Subtitles | -على الأقل أنت أتيت . |
Bana sen geldin! | Open Subtitles | أنت أتيت إليّ! |
İşte gelmişsin aşkım! | Open Subtitles | ها أنت أتيت يا حبيبي |
Ve siz geldiniz. | Open Subtitles | وها أنت أتيت |