Yalnız gitmene izin veremem şimdi senin yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | لن أدعك تذهب لوحدك الآن ، أنت بحاجة إلى المساعدة |
Bunca şeyden sonra, bir tatile ihtiyacın var. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى أجازة بعد ما مررت به شكراً |
Dostum, bulabileceğin her türlü yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى كل المساعدة التي يمكنك الحصول عليها |
Zamana ihtiyacın var. Doğru düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى مزيد من الوقت أصبحت لاتفكر بطريقة صحيحة |
Biraz eğlenceye ihtiyacın var. Bunu sağlayacak bir adamım. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى بعض من المرح و أنا الرجل الوحيد الذي يمكن أن يقدم لك ذلك |
Orada iki eline birden ihtiyacın var. Uzun ve derin olmalı. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى يدين من الضروري أن يكون طويل وعميق |
- Jo, insanlara ihtiyacın var. - Bu insanlara değil. | Open Subtitles | جو , أنت بحاجة إلى الناس لا احتاج إلى هؤلاء الناس |
Sabah 8.00'de aranacaksın. Temizlikçiye ihtiyacın var mı diye sorulacak. | Open Subtitles | سوف تتلقى مكالمة في الثامنة صباحاً وسوف تسأل إذا أنت بحاجة إلى خادمة |
Sabah 8.00'de aranacaksın. Temizlikçiye ihtiyacın var mı diye sorulacak. | Open Subtitles | سوف تتلقى مكالمة في الثامنة صباحاً وسوف تسأل إذا أنت بحاجة إلى خادمة |
Senin doktora ihtiyacın var. Bir adım daha. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى طبيب , أخى فقط خطوة واحدة أخرى |
İyi şanslar o zaman. Bilgiler iyi saklanıyor. Orada söz sahibi olan rütbeli birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | هذا مستحيل, أنت بحاجة إلى شخص ذو رتبة عالية و له القدرة ذلك |
Bir nükleer reaktörü etkin hale getirmek için, ...birkaç bin tane hava santrifüjlerine ihtiyacın var. | Open Subtitles | الآن، للتحكّم بمفاعل نووي، أنت بحاجة إلى بضعة آلاف من غازات أجهزة الطرد المركزي |
Yeni bir tedarikçiye ihtiyacın var yoksa sen de ayakkabısız kalabilirsin. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى مُوّرد جديد، وإلاّ لربّما سينتهي بك الحال حافي القدمين. |
Sevgiliye ihtiyacın var, kendine bakamıyorsun. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى صديقة لتهتم بك، من الواضح أنك لا تعرف كيف تهتم بنفسك. |
Orbital pozisyonu sürdüren bir şeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى شيءٍ للحفاظ على الموقع المداري. |
Parayı alabilmen için ikimizin de imzasına ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى كلا توقعينا للحصول على المال. |
Sıvıya ihtiyacın var. Şoktaydın. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى مغذيات فإنك تعرضتِ إلى صدمة |
Etrafta kimsenin olmadığı bir yere mi ihtiyacın var? | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى مكان معزول حيث لا يوجد أحد حولها؟ |
bunları açabilecek birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى شخص على علم بالطرق المختصرة |
Hayır hayır sadece zamana ihtiyacın var. | Open Subtitles | لا، أنت بحاجة إلى بعض الوقت فحسب، اتفقنا؟ |
Onu ateşlemek için maddeyle karşı maddenin infilakından çıkacak enerjiye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لتشغيلها أنت بحاجة إلى إطلاق الطاقة من التفجير في المادة والمادة المضادة |