"أنت تشعر" - Traduction Arabe en Turc

    • hissediyorsun
        
    • hissediyor
        
    • hissettiğin
        
    Kendini Dünya'yı omuzlarında taşımak zorunda hissediyorsun ve bu asilce. Open Subtitles أنت تشعر بالحاجة لحمل العالم على كتفيك وذلك أمر نبيل
    Yine karşılaştık. Biraz sıcak hissediyorsun, değil mi? Open Subtitles .إلتقينا مجدداً أنت تشعر بالحر, أليس كذلك؟
    Devrimi hissediyorsun ama asla sorumluluk almıyorsun. Open Subtitles أنت تشعر أن الثورة تنمو لكنك لاتلام عليها
    Omuriliğinde yukarı doğru sürünen dualarımı hissediyor musun? Open Subtitles أنت تشعر بغرابة اعلى عمودك الفقري يا ابني العزيز
    Şu an hissettiğin acı en kötüsü değil. Open Subtitles الأذى الذي أنت تشعر به الآن ليس الألم الأسوأ
    Oyunun bir parçası gibi hissediyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تشعر أنك جزء من مباراة البيسبول هذه أليس كذلك؟
    Uyuşturucuyu nötralize eden ilacın yan etkilerini hissediyorsun. Open Subtitles أنت تشعر بالأعراض الجانبية للعامل المـُعادل داخل جسدك
    Son günlerde kendini bu konuda çaresiz mi hissediyorsun? Boşuna kafamın içine girmeye çalışma. Open Subtitles أنت تشعر أنك يئست من محاولة البقاء مهم مؤخراً
    Hayır, şimdi kendini suçlu hissediyorsun. Hâlâ korkuyorsun. Open Subtitles لا ، الأن أنت تشعر بأنك مذنب وما زلت خائف
    Kendini eksik hissediyorsun çünkü onda Hırs, Olgunluk, Racon, Organizasyon kabiliyeti ve Zenginlik var. Open Subtitles أنت تشعر بالنقص لأن لديه الكثير من الوضوح, والإنتظام,السحر والذكاء,
    Ürkütücü olduğunu hissediyorsun. - Ürkütücü, dostum. Open Subtitles أعرف ما الذي تشعر به، أنت تشعر أنه أمر مرعب
    Perişan durumdayım. Değersizim. Sen de öyle hissediyorsun, değil mi? Open Subtitles أنا بائس ، بلا فائدة أنت تشعر بهذا، أليس كذلك ؟
    Bu yüzden kötü hissetmiyorsun. Söyledikten sonra çekip gitmeme izin verdiğin için kötü hissediyorsun. Open Subtitles هذا ليس سبب شعورك بالسوء ، أنت تشعر بالسوء لأنك بعد أن قلتها تركتني أبتعد
    Biliyorum şu anda kendin için kötü hissediyorsun. Open Subtitles أعرف ذلك أنت تشعر بالسوء تجاه نفسك الآن.
    Bunu zorunda olduğunu düşündüğün için söylüyorsun, bir de kapana kısılmış hissediyorsun. Open Subtitles أنت تقول هذه الأشياء فقط لأنك تشعر بأنك ملزم والآن أنت تشعر بأنك محاصر
    Ya da bir şeyler teklif edildiği için kendini üzgün hissediyorsun. Open Subtitles أنت تشعر بالأسى على نفسك لأنهم عرضوا عليك شيئًا
    Kendine saygısızlık edilmiş gibi hissediyorsun ancak buraya gelmiş olmam gerçeği bile bunun tersini ispatlar nitelikte. Open Subtitles أنت تشعر بعدم الإحترام لكن حقيقة أنني أتيت إلى هنا تثبت أن العكس هو الصحيح
    Cara duygusal olarak sana bağlı. Hissettiklerini hissediyor. Open Subtitles كارا عاطفياً متصلة بك تشعر كل ما أنت تشعر به
    Ah, şimdi kendini daha iyi hissediyor musun Fisher? Open Subtitles آه، أنت تشعر شعور جيد الآن يا فيشر.
    Dr. Green, daha iyi hissediyor musunuz? Open Subtitles الدكتور الأخضر، هل أنت تشعر بتحسن؟
    Şuan hissettiğin acı en kötüsü değil. Open Subtitles الأذى الذي أنت تشعر به الآن ليس الألم الأسوأ
    Şimdi hissettiğin bu asla gitmeyecek. Open Subtitles وهذا الشيء إن أنت تشعر الآن ، فانه لن يذهب بعيدا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus