Kimse parayı alıp bunu denemesin diye böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا حتى لا يأخذ أحد النقود و يجرب |
- Kendimi iyi hissetmem için böyle söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لجعلي أشعر بالتحسن أذاً ، ما الأمر ؟ |
Ne olduğunu kimin yaptığını bilmeden sadece konuşuyorsun, amca? | Open Subtitles | أنت تقول هذا دون معرفة ما حدث؟ ومن فعل ذلك ؟ ، عمي |
Bunu söylüyorsun ama gerçekten ilişkimiz üzerinde çalışmak konusunda istekli misin? | Open Subtitles | أنت تقول هذا لكن,هل أنت مستعد حقاً لأن تعمل على تحسين علاقتنا؟ |
-Evet, istiyorum. Öyle diyorsun ama... istediğin şeyi duymak istiyorsun, ben de onu söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنت تقول هذا و لكنني أعرف أنك لا تريد سماعه لذلك لن أقوله |
Sanki 5 dakika önce söylemediğin bir şeyi söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا كما أنك لم تقلهُ منذ 5 دقائق |
öyle söylüyorsun ama, anlattığın hikayeleri de hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنت تقول هذا للقول فقط أنا أذكر القصص التى أخبرتها |
Öyle bir söyledin ki, kötü bir şeymiş gibi. | Open Subtitles | أنت تقول هذا و كأنه أمر سيّء |
Bana acıdığın için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنك تشعر بالأسى من أجلي لا، أنتِ على حق |
Hayır, böyle söylüyorsun ama beni tanımıyorsun, gerçekten. | Open Subtitles | , لا، أنت تقول هذا فحسب لكنك لا تعرفني، ليس حقاً |
böyle söylüyorsun, çünkü bu okula dönmeyi çok istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنك تريد العودة لهذه المدرسة |
- Evet, şimdi böyle söylüyorsun, ama aşk güzeldir. | Open Subtitles | نعم، أنت تقول هذا الآن، لكن الحب شيء رائع. |
Bu ikisi aynı seçkinliğe sahipmiş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا كما لو كان كليهما حصري بشكل متبادل |
Babamı tanımadığın için böyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا الآن لأنك لا تعرف أبي. |
Sanki gerçekte böyle bir kavram varmış gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | حسناً. أنت تقول هذا كأنه شيء طبيعي |
Bu doğru değil mi? Bunu söylüyorsun çünkü benim yeteneğimi her zaman kıskandın. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنك تغير من موهبتى |
Tüm haftadır Bunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا منذ أسبوع. |
Bu gerçekten acınası Nick. Bunu söylüyorsun çünkü yalnız kalmaya cesaretin ve sabrın yok. | Open Subtitles | هذا سخيف (نيك) ، أنت تقول هذا لأنك ليس لديك الصبر و الشجاعة لتكون بمفردك |
Şimdi Öyle diyorsun ama birkaç hafta veya ay sonra kim bilir nasıl düşüneceksin. | Open Subtitles | أنت تقول هذا الآن ولكن بعد عدة أسابيع, أو أشهر, من يعلم كيف ستشعر؟ |
Öyle diyorsun çünkü senin adamın o. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنّك تقبض راتبك منه |
Baba, 15 yaşımdan beri aynı şeyi söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا لي يا أبي منذ أن كنت في 15 |
İki haftadır aynı şeyi söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا منذ أسبوعين |
O zaman benimle t... geçmek için öyle söylüyorsun. | Open Subtitles | -كلا . أنت تقول هذا فقط لمضايقتي. |
Hayır, sadece onu geri istediğin için öyle söylüyorsun. | Open Subtitles | (لا أنت تقول هذا فقط لأجل إعادة (لانا |
Öyle bir söyledin ki, kötü bir şeymiş gibi. | Open Subtitles | أنت تقول هذا و كأنه أمر سيّء |