Gelince arayacağını söylemiştin! | Open Subtitles | أنظر إلى أخي ألصغير أنت قلت بأنك ستتصل عندما تصل هنا |
Bana karşı belli şeyler hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك شعرت بأشياء خاصة معي ومن أجلي |
Ben olduğunu söylemiştin bu da demektir ki kendi kendime konuşuyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح أنت قلت بأنك كنت أنا وهذا يعني بأنني اتحدث مع نفسي |
Kalacak bir yere ihtiyacın olduğunu söylemiştin, ben de yanıma taşınabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | و أنت قلت بأنك بحاجة لمكان للبقاء و رأيت، بأن عليك أن تقيمي معي |
- Direnmeyi bırakabilirsin artık. - Beni öldüreceğini söyledin. | Open Subtitles | يمكنك التوقف عن القتال الأن أنت قلت بأنك ستقتلني |
insanlari korumak istedigini söyledin ama hiç bir sey yapamiyorsun. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك تريد حماية الناس لكن بدلاً عن ذلك لم تستطع فعل شيء |
Bu şirkete para artırabileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك تستطيع إنقاذ مال هذه الشركة |
Bodrum katta kaldığını söylemiştin, burası kimin? | Open Subtitles | . أنت قلت بأنك تقطن في فندق لمن هذا المنزل ؟ |
Benden hoşlandığını uzaklaşamadığını söylemiştin, hatırladın mı? | Open Subtitles | أنت قلت بأنك معجب بي بأنك لا تستطيع الإبتعاد عنّي تتذكر ؟ |
- Karlenko'yla hiç tanışmadığını söylemiştin. - Evet bu doğru. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك لا تعرف كولينكو - هذا صحيح - |
Daha fazla hata yapmak istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك لا تريد أرتكاب المزيد من الأخطاء |
Sadece 6:00'dan önce evde olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | فقط أنت قلت بأنك سترجع إلى البيت في تمام السادسة... |
Doğayı sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | سباق المغامرة أنت قلت بأنك تحب الطبيعه |
Farklı birini istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | حسناً أنت قلت بأنك تريد شيئاً مختلفاً |
Dinle, dönmeye hazır olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | إسمع، أنت قلت بأنك مسستعدٌ للعوده |
- Bizi serbest bırakacağını söylemiştin. - Bağışlayın beni, yalan söyledim. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك ستطلق سراحنا |
- Ama sen bana döndüğünü söylemiştin! - Evet, hala öyle. | Open Subtitles | لكن أنت قلت بأنك عدت لى و أنا لدى ... |
Onu okuldan alacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك ستقلّينه |
Umbridge'ten kaygılandığını söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنك قلق حيال أمبريدج. |
Beni özlemeyeceğini söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت ، أنت قلت بأنك لن تشتاقِِ لي |