"أنت لست الوحيد" - Traduction Arabe en Turc

    • tek sen değilsin
        
    • tek kişi sen değilsin
        
    • sadece sen değilsin
        
    • yalnızca sen değilsin
        
    • tek sen yoksun
        
    • tek kişi değilsin
        
    • tek oyuncu sen değilsin
        
    Hey, can sıkıcı şahsi yorumlar yapan bir tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يحق له ان يبدي ملاحظات شخصية مزعجة
    Tanrı'yla hata yapmaması gereken bir tek sen değilsin ya. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يريد أن يصحح أمره مع الآله
    Burada en iyi olduğunu düşünen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد هنا الذي يضن أنه يستطيع القضاء عليه
    Son görevde tutuklandım sense ortadan kayboldun. Bek, o gün bir şey kaybeden tek kişi sen değilsin. Open Subtitles آخر مرة كنت في الحريق وأنت أتختفيت إسمع ، أنت لست الوحيد الذي فقد شيئاً ذاك اليوم
    Bazı şeyleri gören sadece sen değilsin, kardeşim. Open Subtitles كيف تعرفون هذا بالمناسبة؟ أنت لست الوحيد هنا الذي يرى الأشياء، أخّـي
    Onların acı çektirdikleri yalnızca sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد , فهناك من تألموا أيضاً
    Ama unutma emrime aldığım tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي جعلته يعمل تحت إمرتي
    Ayrıca, başı belaya girecek olan tek sen değilsin. Open Subtitles إلى جانب أنت لست الوحيد منْ حياته عل المحكّ هنا
    Çılgın gösterileri olan tek sen değilsin, Fin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يمكن أن يسحب الأعمال المثيرة مجنون، فنلندا.
    Yarım saat kadar sonra. Pire ısırığı olan tek sen değilsin. Open Subtitles بعد نصف ساعة تقريباً - أنت لست الوحيد الذي عضته البراغيث -
    Birine uğrayacak olan tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد القادر على ايجاد الناس
    Sırları olan tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي لديه أسرار.
    Bugün işe farklı bir kılıkta gelen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي جاء مرتدياً زياً غريباً اليوم
    Biliyorsun ki moleküler olarak büyüyen biyo-zırha sahip tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أتعرف , أنت لست الوحيد الذي يملك جسداً به جزيئات قادرة على التضخم
    Sarhoş olabilecek tek kişi sen değilsin bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي بأستطاعته أن يثمل,هل تعرف؟
    Etkilemek istediğim tek kişi sen değilsin. Genç adam buna olan ilgisinden bahsetmişti. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي كنت أحوال إدهاشة هناك شاب مولع بمعدات إستكشافه.
    Dünyayı kurtarabilecek tek kişi sen değilsin, Tom. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يمكنه إنقاذ العالم، توم
    Kaynakları olan sadece sen değilsin, Müdürüm. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذى لديه مصادر أيها المدير
    Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum burasının dışında bir ailesi olan sadece sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الّذي سيحظى بعائلة أكثر من هذه الصفقة
    Bu durumdan etkilenen yalnızca sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي سيتأثر
    Olamaz. Burada hızlı arabası olan bir tek sen yoksun. Open Subtitles مستحيل أنت لست الوحيد الذي يملك سيارة سريعة.
    Burada önemsediği birini kurtarmaya çalışan tek kişi değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد هنا في محاولة لإنقاذ شخص ما يهمك.
    - Takımdaki tek oyuncu sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد بهذا الفريق كما تعلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus