Daniel, nerede olduğunu bilmiyorum ama beni hemen araman lazım. | Open Subtitles | دانيال , لا أدري أين أنت لكن عليك الإتصال بي |
Ben kim olduğunu biliyorum, ama bayana kendini tanıtmalısın. | Open Subtitles | ، أعرف من أنت لكن السيدة تريد التعرف عليك |
Herkesin kim olduğunu bileceği gün gelecek. ama o gün henüz gelmedi. | Open Subtitles | سيأتى اليوم الذى يعرف فيه كل شخص من أنت لكن هذا اليوم لم يحن بعد |
Hans, bu bok kafa senin ne tür bir adam olduğunu bilmiyor, ama ben biliyorum. | Open Subtitles | هانز, هذا السافل لايعرف أَيّ نَوْعٍ مِنَ الرجال أنت لكن أنا أعرف |
Senin fark etmemen birşey ama fakat karın da renk değiştirdiğini fark etmiyorsa, sana dikkat etmiyor demektir. | Open Subtitles | يمكنك ألا تلاحظه أنت لكن ألا تلاحظ الزوجة تغير لون زوجها هذا يعني أنها لا تنتبه |
Tamam, bu kim bilmiyorum ama zamanlaman çok kötü | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أعرف من أنت لكن حقاً توقيتك خاطئ |
Senin fark etmemen bir derece ama bir kadın, kocasının renk değiştirdiğini fark etmiyorsa aldırmıyor demektir. | Open Subtitles | يمكنك ألا تلاحظه أنت لكن ألا تلاحظ الزوجة تغير لون زوجها هذا يعني أنها لا تنتبه |
Senin fark etmemen bir derece ama bir kadın, kocasının renk değiştirdiğini fark etmiyorsa aldırmıyor demektir. | Open Subtitles | يمكنك ألا تلاحظه أنت لكن ألا تلاحظ الزوجة تغير لون زوجها، هذا يعني أنها لا تنتبه |
Kiminle görüştüğümü bilemiyorum ama bulduğumda, makosenlerimi kıçına öyle bir sokacağım ki taşakların burnundan çıkacak. | Open Subtitles | لا أعرف من أنت لكن عندما أكتشف ذلك سأدخل حذائي في مؤخرتك حتى تخرج الحبال من أنفك |
Kim olduğunu bilmiyorum ama bu kaseti izliyorsan eğer ben zaten ölmüşüm demektir. | Open Subtitles | لا أعرف من أنت لكن إذا تُشاهد هذا الشريط يعني بأنني ميت |
Son zamanlarda neden suçlu hissettiğini biliyorum ve aşırı özür dilemene izin veriyorum ama çok fazla oldu. | Open Subtitles | , اعرف سبب احساسك بالذنب مؤخراً و انا تركتك تتصرف , كي أسامحك أنت لكن هذا كثير |
Bak, Onun yaptiklarindan bende hoslandim en az senin kadar , ama bilmeye ihtiyacimiz vardi | Open Subtitles | سيدي , أنا أحبه كما تحبه أنت لكن نحن بحاجة لأن نعرف |
Mutfaktaki herkes sen olduğunu söyledi ama ben pek ihtimal vermedim. | Open Subtitles | الكل في المطبخ يعتقد أنه أنت لكن عجزت عن التصديق |
Senden değil ama, söyle söyleyeyim, eski karısı ile çok zaman geçiren birisinden bahsetti ve başka biri de buna gayet sinirlenmiş. | Open Subtitles | ليس أنت لكن فلنقل أن هناك أحدٌ ما يقضي الكثير من الوقت مع زوجته السابقة وبالتالي فإنه هناك من هو مستاءٌ من الأمر |
Bu seni üzdüğü kadar beni de üzüyor, ama elim kolum bağlı durumda. | Open Subtitles | الذي يُروّعُني بقدر ما تعمَلُ أنت لكن يدي متربطة |
Kim olduğunu bilmiyorum ama direkt sadede geleyim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من أنت لكن دعني أصيغها لك بشكل بسيط |
Nereden geldiğini bilmiyorum ama buralarda erkekler çıkma teklif etmesini sen sağlarsın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من أين أنت , لكن هنا, عليك أن تطلبي من صبي الخروج دون أن تطلبي. |
Teğmenim, onu öldürecek biri varsa o da sizsiniz ama öldüremezsiniz. | Open Subtitles | إن كان أحد يستحق قتله هو أنت لكن لا يمكنك |
Nasıl bir adam olduğunu biliyorum, ...ama arkadaş olabilirdik. | Open Subtitles | أنا أعرف أي نوع من الرجال أنت لكن بإستطاعتنا أن نكون أصدقاء على الأقل |
Evet, bizi bu duruma siz soktunuz ve sizi seçmemiz nereden bakarsan evrensel bir adalet bile olabilir ama bunu kime olsa yapardık. | Open Subtitles | نعم لقد أرغمتونا على الامر والامر بالكاد أشبه بالعدالة الكونية أنت تصبح أنت , لكن.. نحن كنا لنفعل هذا مع اى أحد |