"أنت يُمْكِنُ" - Traduction Arabe en Turc

    • Böylece
        
    • alabilirsin
        
    • kullanabilirsin
        
    Böylece bu işin sonsuza kadar uzayıp gitmesi. Open Subtitles حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى المسألة ستكون ذهاباً وإياباً إلى الأبد.
    Böylece patronlarına bilgi verip elmasları ele geçirebilirsin. Open Subtitles لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُعلمَ رؤسائَكَ و و تكتسبْ الماسَ.
    Doğru peruk, elbise ve hareketlerle... onun kız arkadaşına benzeyebilirsin, Böylece eve girersin. Open Subtitles بالباروكةِ الصحيحةِ , ملابس, ، أنت يُمْكِنُ أَنْ إنظري جيدا للصورة لتتشبهي بصديقته لتتمكني من دخول البيت
    Rafların en üstündeki her şeyi alabilirsin. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحْصلَ على كُلّ المادة مِنْ الرفِّ الأعلى.
    Önce ayaklarını yıkarsan, abdest alabilirsin. Open Subtitles إغسلْ أقدامَكَ أولاً، ثمّ أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستحمَّ.
    Şimdilik benim banyomu kullanabilirsin. Open Subtitles لاتقلق، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ حمّامَي للإغتِسال.
    Belki kurulanmak için bunu kullanabilirsin. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ إستعملْ هذه للتَجفيف مِنْ مَع.
    Böylece form ve zamanlama üstünde çalışabilirsin. Open Subtitles لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعْملَ على شكلِكَ وتوقيتكَ. حَسَناً؟
    Böylece rahatça yayılırsınız. Open Subtitles ذلك الطريقِ الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنتشرَ. حَسناً، لَيسَ بأنّك تَحتاجَ للإنتِشار.
    Böylece aynaya baktığında belki bir yetişkin görebilirsin. Open Subtitles لذا على الأقل أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنْظرَ في المرآةِ ويَرى بالغَ لَرُبَّمَا.
    Böylece Seattle kenti bizim esprili, aydınlatıcı ve kaliteli tartışmalarımızdan yararlanmış olacaktır. Open Subtitles لكي أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني إجذبْ اهتمام سياتل على غريب الأطوارنا أحياناً، مُطّلع دائماً صنف المُناقشةِ.
    Böylece okul için para biriktirebilir, sonra da evlenebiliriz. Open Subtitles شاهدْ، الآن أنت يُمْكِنُ أَنْ تَدّخرَ للمدرسةِ، ونحن يُمْكِنُ أَنْ نَتزوّجَ.
    Böylece bana o ünlü cüzdan mankeni Crystal'dan bahsedebilirsin. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني كُلّ عنه البلور، نموذج المحفظةِ المشهورِ.
    Beni ele vermeni istiyorum, Böylece ödülü kazanıp aileye bakabilirsin. Open Subtitles أُريدُك أَنْ تَدُورَني في لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ إحصلْ على الجائزةِ، يَعتني بالعائلةِ.
    Böylece parmaklarınızla ulaşabilir ve dokunabilirsiniz. Open Subtitles لكي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَصلَ في بكَ الأصابع وتَمْسُّها إذا تُريدُ إلى.
    Benim korkup kaçacağımı Böylece benim yerime geçebileceğini mi sanıyordun? Open Subtitles تَمنّي الذي أنا هَلْ تَستبردُ أقدامُ لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتقدّمَ لي؟
    Yanından geçerken kokuyu alabilirsin. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَشتمَّه عندما تَمْرُّ بالسيارة عليه.
    Yada üç hindistancevizli iki çukulatalı alabilirsin. Open Subtitles أَو أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَ ثلاثة جوز هند أكثر وشوكولاته.
    - Örümcek-domuzu da yanına alabilirsin. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَ خنزيرَ عنكبوتِ مَعك.
    Rehan, eğer istersen bizim eve gidip telsizi kullanabilirsin. Open Subtitles ريهان، إذا أحببت أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجيءَ إلى بيتِي وتتصل بوحدتِكَ.
    Taksi parasını işe gitmek için kullanabilirsin. Open Subtitles الموافقة. حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ أجرة سيارةَ الأجرة للوُصُول إلى العمل.
    Kürek olarak kereviz sapı kullanabilirsin. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ كرفسَ كمجرفةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus