Evim güzel evim. İlk görev tamamlandı. | Open Subtitles | ما أحلى العودة للبيت المهمة الأولى أنجزت |
Şu anda mutfağımda kan kaybediyor. Görev tamamlandı desem yeridir. | Open Subtitles | حسناً ، هو ينزف حتى الموت على أرضية مطبخي أستطيع أن أقول بأن المهمة أنجزت |
Çünkü tam güçlü büyücü değneğini kullanarak ilk büyümü yaptım. | Open Subtitles | لأنني أنجزت أول تعويذة لي باستخدام قوى العصا السحرية بالكامل. |
Şimdiye kadar çok şey yaptım. Biraz da benden sorulabilir. | Open Subtitles | إني أنجزت الكثير حتى الآن، فيمكن أن يصطبغ المكان بي. |
Peter, harika bir iş yaptın. Bir gorili konuşturdun, resim yaptırdın. | Open Subtitles | لقد أنجزت عملاً جيداً يا بيتر علمت الغوريللا التحدث والرسم |
Aslında hayatımda ilk kez yapmak için yola çıktığım bir şeyi başardım. | Open Subtitles | هذا هو الواقع أول مرة في حياتي لقد أنجزت شيئا كنت أريده. |
Christian ve kuşları için görev tamamlandı. | Open Subtitles | بالنسبة الى كريستيان و إوزّه, مهمّتهم قد أنجزت. |
Ve sürekli benim gibi olmak zorunda değilsin. Görev tamamlandı. Belki şükran gününün ruhundandı ama eve giderken bir yerlerde ben hindi olmuştum George da Başkan Barack Obama olmuştu. | Open Subtitles | لا يفترض بك محبتي طوال الوقت - أنجزت المهمة - قد تكون روح عيد الشكر المعنوية |
Çok iyi! Görev başarıyla tamamlandı! | Open Subtitles | جيد أنجزت المهمة |
O sıralarda, Bloomberg'in merkez binası için işler yaptım ve yaptıklarım çok tuttu. | TED | في الوقت الذي أنجزت فيه مقر بلومبيرغ بدأ عملي يصبح مقبولا |
MTV de bir iş yaptım, Startup.com adında bir film çektim, sonra yaklaşık 2000 de --birkaç muzik filmi çektim-- | TED | أنجزت مهمة في تلفزيون MTV، وصنعت فيلماً يسمى Startup.com، ثم في العام 2000 تقريباً -- أنجزت عدد من الفيديو كليبات-- |
Hepsini ben, bir okul öğretmeni olan ben, kitaplardan öğrenerek yaptım. | Open Subtitles | أنا، مُعلّم المدرسة، أنجزت ذلك تعلمت كل ذلك من الكتب |
Küçük bir... konu kapanmıştır, İyi bir satış yaptın. Güzel. | Open Subtitles | لقد أنجزت الصفقة, وصنعت بيعة جيدة. |
Hayır, ciddiyim. Listedeki her şeyi yaptın mı? | Open Subtitles | بجدية هل أنجزت كل ما في القائمة؟ |
Bacaklarım olmamasına rağmen, çoğu adamın, yapabileceğinden fazlasını başardım... | Open Subtitles | لقد أنجزت أكثر من معظم الرّجال وبدون استخدام أقدامي |
İşlerin çoktan bitti. Paran da şurada, masanın üzerinde. | Open Subtitles | لقد أنجزت عملك بالفعل .أجرتك على الطاولة |
Ama yalan söylemiyorsa kardeşinin de içinde olduğu bu grup bizim başaramayacağımızı söylediğin bir şeyi yapmış demektir. | Open Subtitles | وإن صدقت، فإن مجموعة أخيك أنجزت شيئاً أخبرتني أنه غير ممكن |
Büyük iş başardın Ged. | Open Subtitles | لقد أنجزت شيئاً مهماً جين من جزيرة تين ألديرز |
Annen sadece sen başarılı olduğunda sana sevgi gösterdi diye Prudence da sadece başarılı olursan seni sevecek demek değil. | Open Subtitles | فقط لأن أمك تحبك عندما أنجزت لايعني أن برودنس سوف تحبك عندما تنجز |
Anlaşmayı tamamladım, aynen yazdığı gibi kayboluyorum. | Open Subtitles | أنا أنجزت عقدي، وسأختفي، تلاحظ ذلك |
Güzeldi. Bazı işlerimi bitirdim. Bağlantı iyi değil. | Open Subtitles | كان جيداً ، لقد أنجزت بعض العمل اشارة الاتصال ليست جيدة |
İşi hallettik, içeriden mutlu mesut çıktı "görev tamamdır" dedi, ayrı yollara yönelip gittik. | Open Subtitles | أدّينا المُهمة، وأصبح سعيداً، وقال "أنجزت المُهمّة"، ومن ثمّ ذهب كلانا بطرق مُنفصلة. |
Burada harika bir şey yapmışsın. Güzel bir iş kurmuşsun. | Open Subtitles | أنت أنجزت عملًا رائعاَ هنا، وبنيت عملًا جميلًا |
Şimdi görevini tamamladın, küçük bir rahatsızlıktan başka bir şey değilsin artık. | Open Subtitles | الآن بما أنك أنجزت مهمتك، أنت مجرد إزعاج تافه |