İşte benim sevimli küçük sirk atım! Şu haline bak. | Open Subtitles | هذا حصان العرض الجميل أنظري إلى نفسك |
Şu haline bak. Titriyorsun. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك , أنتِ ترتعشين |
Şu haline bak. Ne kadar büyümüşsün. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك كم كبرتي |
Ve bir sonraki ay değil veya bir sonraki biletle burdan gitmek değil ama gerçekten Kendine bir bak gelecekten ve kendine sor gurur yapıp NYADA'yı bırakırsam diye. | Open Subtitles | ليس فقط كالشهر القادم او إلى الفرصة الكبيرة للخروج من هنا لكن أنظري إلى نفسك |
- Selam, Kendine bir bak. - N'aber? | Open Subtitles | ــ مرحباً , أنظري إلى نفسك ــ كيف الحال ؟ |
Fakat her günkü reddeşimden sonra, kadın bana, "Kendine bir bak, büyüdün artık. Küçük kız kardeşinin bebeği var. | TED | ولكن كل يوم بعد الرفض النساء يقلن لي: "أنظري إلى نفسك لقد كبرت وأختك الصغيرة لها طفل |
kendine bak Halley. | Open Subtitles | حسناً .. أنظري إلى نفسك يا هالي |
Şu haline bak. | Open Subtitles | ,أنظري إلى نفسك |
Şu haline bak. Harika görünüyorsun. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك تبدين مذهله |
Şu haline bak. | Open Subtitles | أوه، أنظري إلى نفسك |
Şu haline bak. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك. |
Şu haline bak, harika gözüküyorsun. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك ، تبدين عظيمة |
Şu haline bak, Faith. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك, يا "فيث". |
Şu haline bak. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك |
Kendine bir bak. Afedersin? | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك ـ معذرة ؟ |
Kendine bir bak, hayatım. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك ، حبيبتي. |
Kendine bir bak. | Open Subtitles | واو , أنظري إلى نفسك |
Kendine bir bak, | Open Subtitles | , أنظري إلى نفسك |
Daisy, Kendine bir bak. | Open Subtitles | دايزي، أنظري إلى نفسك |
Evet, evet, Kendine bir bak. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك .... |
- Sen kendine bak. - Çok güzelsin. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسك يا آنسة، تبدين مذهلة. |