"أنقذ حياته" - Traduction Arabe en Turc

    • hayatını kurtardı
        
    • hayatını kurtarmış
        
    • hayatını kurtaran
        
    • sayede hayatta
        
    • Onu kurtardığı
        
    • hayatını kurtarabilirim
        
    • hayatını kurtarırım
        
    Yanlış zenciyi linç edemezsin ve bu adamın hayatını kurtardı. Open Subtitles لا تقتل الزنجي الخطأ دون وجه حق وقد أنقذ حياته
    Bu hastanedeki doktorlardan biri hastaneye kaldırılmadan acil ameliyatla çocuğun hayatını kurtardı. Open Subtitles وأحد أطباء هذا المشفى أنقذ حياته بجراحة مستعجلة قبل أن يدخل للمشفى
    Yüzü yaralandı sol elinde de iki parmağını kaybetti, ama üzerindeki kurşun-geçirmez yelek hayatını kurtardı. Open Subtitles وجهـه كان ممـزق و خسر اثنين من أصابع يده اليسرى لكن الدرع على جسده أنقذ حياته
    Arkadaşlarmış zaten. Dedem bir tren soygununda onun hayatını kurtarmış. Open Subtitles كانوا أصدقاء , جدي أنقذ حياته خلال عملية سطو للقطار
    Babama layık bir oul olduğumu kanıtlamak için. O uyandığında, hayatını kurtarmış olacağım. Open Subtitles لأبرهن لأبي أنني الإبن الذي يستحق . عندما يستيقظ سأكون أنا من أنقذ حياته
    hayatını kurtaran adam yapamadı. Open Subtitles الرجل الذي أنقذ حياته لم يتمكن من النجاة
    Parçalanmış, muhtemelen o sayede hayatta kalmış. Open Subtitles لقد تحطّمَ إلى شظايا أعتقد أنّ هذا ما أنقذ حياته
    Onu çıkaramam... .. ama zannımca hayatını kurtarabilirim. Open Subtitles لا أستطيع إخراجه لكن ربّما بإمكاني أن أنقذ حياته
    Bu günkü inişten öğrenilen ders, hayatını kurtardı. Open Subtitles الدرس الذي تعلّمه هذا الصباح قد أنقذ حياته
    Madem sizin Aravt onun hayatını kurtardı, adı Aravt olsun. Open Subtitles ما دا \م ان أرافات أنقذ حياته فلتسمه ارافات
    Ona neredeyse birini öldürtecek olan sanrı onun hayatını kurtardı. Open Subtitles الوهم الذي كاد يتسبب بمقتله. هو ما أنقذ حياته
    Atropin hayatını kurtardı bunu biliyoruz ama olay sadece bundan ibaret değil. Open Subtitles نعلم أن الأتروبين أنقذ حياته لكن ذلك ليس الشيء الوحيد
    Arkadaşın yetişti hemen onun hayatını kurtardı. Open Subtitles صديقك أنقذ حياته .بالقدوم الى هنا مباشره
    Babam çocukken Nizam av sırasında onun hayatını kurtarmış. Open Subtitles عندما كان أبي صبياً نيزام" أنقذ حياته" و هما بالصيد
    Yaptığınız kan nakli muhtemelen hayatını kurtarmış. Open Subtitles النقل الذي قمت به ربما أنقذ حياته
    Üç gündür oğlumun yatağının yanında, onun hayatını kurtaran gizemli cerrahı tanıyabilmek için bekleyerek geçirdim. Open Subtitles عسكرتُ بجانب سرير ابني لثلاثة أيام، بانتظار رؤية الجراح الذي على ما يبدو أنقذ حياته
    "hayatını kurtaran çocuk bir Birlik Borazancısıydı." Open Subtitles الصبي الذي أنقذ حياته كان بروجي متحد
    hayatını kurtaran bir adamın resmiymiş. Open Subtitles كانت لرجل أنقذ حياته
    Parçalanmış, muhtemelen o sayede hayatta kalmış. Open Subtitles تهشّم، على الأرجح أنّه أنقذ حياته
    Şu an için tek bildiğimiz, eğer Clay için bunu yaparsam hayatını kurtarabilirim. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي نعرفه مؤكداً , أنني إذا إستطعت أن أقوم بهذا لــ (كلاي)... يمكنني أن أنقذ حياته
    hayatını kurtarırım ve herkes beni sever! Open Subtitles يمكن أن أنقذ حياته و الجميع سيحبني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus