Öyleyse dürüst ol, birkaç gün için düşünmeye ihtiyacın olduğunu söyle. | Open Subtitles | لذا كن صادقا، أخبرها أنك بحاجة لوقت للتفكير فقط بضعة أيام |
Hayır, döndüm çünkü garip bir adam yardımıma ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا رجعت لان شخص غريب الأطوار اصر على أنك بحاجة لمساعدتي |
Bana paraya ihtiyacın olduğunu söyledin. | Open Subtitles | . أخبرتني أنك بحاجة للمال و قد حصلت عليه |
Bence ortaklığın nasıl yürüdüğü konusunda takviye kursa ihtiyacın var. | Open Subtitles | أعتقد أنك بحاجة إلى دورة تنشيطية بشأن كيفية سير الشراكة |
Eğer mastektomi gibi atılgan bir şey yapmaya ihtiyacın olduğuna karar verirsen okuduğum kadarıyla birçok kadın bu gibi ameliyatlardan sonra depresyona giriyormuş. | Open Subtitles | حسناً, إذا قررت أن أنك بحاجة للقيام بشيء عنيف كاستئصال الثدي فمما أقرأه, بعد جراحة كهذه, الكثير من النساء |
Ya sen? Alt tarafı bok. Paraya ihtiyacınız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انها مجرد حماقة وأنا أعلم أنك بحاجة إلى المال، نعم |
Bana ihtiyacın olduğunu söyleseydin elimden gelenin en iyisini yapardım. | Open Subtitles | لو فقط... تخبرني أنك بحاجة لي. سأحاول أن أكون أفضل. |
Joshua kalacak bir yere ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جوشوا أخبرني أنك بحاجة لمكان تقضي الليل فيه |
Bir sorun çıkarsa bas, bana ihtiyacın olduğunu anlarım. | Open Subtitles | لذا إذا حدثت أي مشكلة اضغطي عليه وسأعلم أنك بحاجة لي. |
Tatlım, kimse senin çıtkırıldım olduğunu düşünmüyor. Ama senin mendile ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا أجد يظن أنك مخنثة لكننا نظن أنك بحاجة لمنديل |
Bana ihtiyacın olduğunu düşündün, bana ihtiyacın olmadığını hatırlatmak için buradayım. | Open Subtitles | انظري, أنت اعتقدتي أنك بحاجة لي ولكنني كنت هنا فقط كي أذكرك أنك لست بحاجتي |
Ama bana ihtiyacın olduğunu açık açık söyledin, yani dert etmemi gerektirecek bir durum yok, değil mi? | Open Subtitles | من الواضح أنك بحاجة إليّ.. أما أنا فليس لديّ.. ما يدعوا للقلق، صحيح؟ |
Herkes senin daha çok ihtiyacın olduğunu düşündü, o yüzden... | Open Subtitles | أعتقد الجميع أنك بحاجة له أكثر من الجميع |
Bana verdiği şeye senin ihtiyacın olduğunu bir kızın hayatının buna bağlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | . أخبرني بما أعطاني أنك بحاجة إليه حالاً . حياة تلك الفتياة تعتمد عليه |
Kendini toparlamak için sekiz haftaya ihtiyacın olduğunu söyledin. - Buraya gelmemeliydin. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك بحاجة ثماني أسابيع من إعادة اتأهيل |
Mali denetime ihtiyacın olduğunu düşünüyor. Haklı mı? | Open Subtitles | تعتقد أنك بحاجة لإشرافٍ مالي، أهي محقّة؟ |
Üzerine kayıt yaptım çünkü çok acımasız ve çirkin olan gerçeğin yerine biraz fanteziye ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لكننى قمت بالتسجيل فوقة لأنة بدلاً من الواقع الذى هو قاسى و سىء أعتقد أنك بحاجة الى المزيد من التخيل |
Yani işleri çözmene yardım edecek bir polise ihtiyacın var. | Open Subtitles | ممّا يعني أنك بحاجة لِمُفتش، ليساعدك على اكتشاف ذلك |
Karaciğere ihtiyacın olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أنت، هل أنت متأكّد أنك بحاجة إلى كبد؟ |
Bu arada, biri yardıma ihtiyacınız olduğunu anlasa bile yardım isteyip istemediğinizi nasıl bilebilir ki? | TED | بالمناسبة، حتى ولو عرف شخص ما أنك بحاجة للمساعدة كيف له أن يعرف أنك تريدها؟ |
Burdan kurtup biraz tatil yapabilirsin. | Open Subtitles | لأني أرى أنك بحاجة لعطلة. |
Bir adama, taze kana ihtiyaç var demiştin, hatırlıyomusun? | Open Subtitles | أتذكر بأنك قلت أنك بحاجة الى رجل نشيط و حيوي و ما الى ذلك |
Sekreterin beni derhal görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | أوه ، سكرتيرتك قالت أنك بحاجة لرؤيتي على الفور |
Burada çalışıyorum. Konuşacak birine ihtiyacın varmış gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | أنا أعمل هنا وأنت يبدو عليك أنك بحاجة لشخصٍ ما لتتحدث معه |