Size ne olduğunu biliyoruz, sizin uzaylı bir ortakyaşama konukçu olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعرف ما حدث لك و أنك كنت المضيفة لسيبميوت فضائى |
- Telefonda olduğunuzu söylediniz. - Evet, kontrol etmeye aramıştım sadece. | Open Subtitles | لقد قلت أنك كنت على الهاتف أجل لقد كنت أطمئن عليهم |
Benim söylediğim, Senin de kötü bir ilişkin olmuş olduğu. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنك كنت كنت في علاقة غير ناجحة. |
Bu gece seni seyrediyordum, ve kendimi Senin mutlu olduğuna inandırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | الليلة أنا كنت أراقبك وأحاول أن أجعل نفسي أصدق أنك كنت سعيدا |
Ayrıca Senin bilgi gizlemek konusunda yalnız hareket ettiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | هذه مهزلة قال أيضاً أنك كنت تتصرف لوحدك في إخفاء المعلومات |
Sırf duygularımla oynamak için köpekle ilgileniyormuş gibi yaptığını sandım. | Open Subtitles | إفترضت أنك كنت تتظاهر فقط بحب هذا الكلب لتتلاعب بعواطفي |
Hey, Oloff. Erkek arkadaşken de devlikte olduğun kadar başarısızdın. | Open Subtitles | أولاف،أنت غير كافي كما أنك كنت قزم عندما كنا نتواعد |
Ama binalardan birine ismini verecek adamın sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت دائماً الرجل الذي كان سيَبني مبنى باسمه |
Ve torunlarınıza bu sürecin bir parçası olduğunuzu anlatmak ne kadar da havalı olurdu. | TED | ما مدى روعة ذلك أن تخبر أحفادك أنك كنت جزء من ذلك؟ |
Şimdi çok aktif olduğunuzu bildiğim başka bir alana geçmek istiyorum, biyolojik çeşitlilik. | TED | حسنا، لننتقل إلى مجال أعرف أنك كنت نشيطة فيه، ألا وهي مسألة التنوع البيولوجي. |
Yardım etmenin en güzel yönü yardımınızın amacına ulaştığını, belli bir etkisi olduğunu ve faydalı olduğunuzu bilmek. | TED | المجزي من المساعدة هو العلم بأن مساعدتك وصلت، أن كان لها تأثير، أنك كنت مؤثراً. |
Bu şeyler çevrenizdeki dünyayı anlayış biçiminizi değiştirip, kat'iyetle inandığınız bir konuda bile aslında yanılmış olduğunuzu öğretebilir size. | TED | و هذا هو الشئ الذي يغير فهمك للعالم من حولك ويعلمك أنك كنت على خطأ كبير عن شئ كنت تعتقد فيه إعتقاداً راسخاً. |
Sonra bende Senin çok ödlek olduğunu anladım, ve kendim hallettim. | Open Subtitles | ثم فكرت في أنك كنت جبانة ربما، أقدمت على ذلك بنفسي. |
Ben öğleden sonra biraz uyudum. Sanırım Senin çalışman gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد نمت قليلا بعد الظهر ولكنى أعتقد أنك كنت تعمل |
Ve onlara benimle birlikte olduğuna dair yalan söylemek zorunda kalacağım! | Open Subtitles | و أنا لن أكذب و أقول لهم أنك كنت فى منزلى |
Şimdi mahkeme iyi gitmeyince gerçekten jürinin gizli gay olduğunu ve gizemli bir aşığın olduğuna inanmasını mı bekliyorsun? | Open Subtitles | وبما أن محاكمتك لا تمضي على ما يرام أتتوقع حقاً أن تصدق الهيئة أنك كنت مع عشيق شاذ وسرّي |
Onunla birlikte görülmemeye dikkat ettiğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت أنك كنت حريصاّ جداّ على أن لا تشاهد معها |
Bu kızlar son altı ay içinde onlarla sandöviç karşılığında seks yaptığını söylüyorlar. | Open Subtitles | كل هذه الفتيات تقول أنك كنت تساوم الشطائر بالجنس في الست أشهر الماضية |
- Evet Söylemeyi unuttuğun ufak birşey kalmış... Bir polis olduğun. | Open Subtitles | كان هناك شىء واحد صغير نسيت أن تذكره أنك كنت شرطياً |
Bu arada, Johnny geçen günkü et suyu içeren duşumun sorumlusunun sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | على فكرة, أخبرني جوني أنك كنت وراء مقلب حمام الحساء ذلك اليوم |
Önemsediğin bir şeyin peşinden gitmek için yeterince cesur olman gerçeğinden gurur duyarım. | Open Subtitles | سأكون فخوراً حيال حقيقة أنك كنت شجاعاً بما يكفي لتسعي خلف شئ يهمك |
Bay Ware, belgelerinizde savaştan önce yat yarışçısı olduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | مستر وير أوراقك تقول أنك كنت تشترك فى سباقات اليخوت قبل الحرب |
Belki sen de onun sana gösterdiği nezaketin karşılığını vermek istersin. | Open Subtitles | ربما تشعر أنك كنت ترغب في أن ترد له عطفه عليك |
Peki ekibin geri kalanı Senin gizli görevde olduğundan şüphelendi mi? | Open Subtitles | وهل شك باقي الفريق أنك كنت تعمل على تكليف سري ؟ |
Bizden biri olduğunu unutup duruyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنفك تنسى أنك كنت وستظل واحداً مننا. |