Onu tuttum ve üzgün olduğumu söyledim. Bunu yapmak istemediğimi biliyordu. | Open Subtitles | ضممته ، وأخبرته أنني آسف وكان يعلم أنني لم أقصد ذلك |
Çok üzgün olduğumu bilmeni isterim. Herkes benden nefret etmiştir. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أنني آسف لابد أن الكل يكرهني الآن |
-Dostum, üzgün olduğumu söyledim, sen de bunu yapmayacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف وأنت قلت بأنك لن تقوم بذلك |
Öncelikle, baban için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | في البداية، أود أن أقول أنني آسف للغاية بشأن والدك. |
Ve sana karşı dürüstçe olmayan bir şey yaptıysam özür dilemek için. | Open Subtitles | وأخبرك أنني آسف إذا أنا أبدا عملت أيّ شئ الذي ما كان في تقدم جيد |
Efendim, size ne kadar üzgün olduğumu anlatmam imkansız. | Open Subtitles | سيدي. أنا غير قادر على القول أنني آسف بشكل رهيب |
Lütfen oğlunuza sinirlerimi bu kadar bozduğu için üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | شكراً أرجوك أخبره أنني آسف لأنه يزعجني كثيراً |
Buraya sadece tüm bunlardan dolayı çok üzgün olduğumu söylemeye geldim ama eğer sen ve abby partiye gelmezseniz- | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن آتي إلى هنا وأقول أنني آسف بشأن كل هذا ولكن إذا لم تأتِ أنت وآبي إلى الحفلة |
Dinle, seni buraya getiriken sana çok üzgün olduğumu söylemek istedim başından beri seni sürüklemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إستمع، بينما حصلت عليك هنا أردت إخبارك أنني آسف جدا كان لا بدّ أن أسحبك خلال كلّ هذا |
Sana üzgün olduğumu söyledim.Bu tür şeyleri sınırlayan bir kanun yok mu? | Open Subtitles | قلت أنني آسف . أليس هناك عذر قانوني لشيء كهذا؟ |
Öyleyse ona üzgün olduğumu, ...ama ameliyata uygun olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | حسناً، اخبريه أنني آسف جداً لكن لا يمكن إجراء جراحة له |
Öyleyse ona üzgün olduğumu, ...ama ameliyata uygun olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | حسناً، اخبريه أنني آسف جداً لكن لا يمكن إجراء جراحة له |
Bak Daisy, onu ara ve üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | فقط اتصلي به وقولي له أنني آسف ولكنني مشغول جداً.. أنا فعلاً مشغول |
Peki, geldiğin için teşekkürler artık çok geç de olsa, üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | وحتى لو كان متأخراً أريدك أن تعرفي , أنني آسف |
Çok ilginç. Dondurmacıya üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت رجل الآيس كريم أنني آسف, حسنا؟ |
üzgün olduğumu söyleseydim bu bir şeyi değiştirir miydi? | Open Subtitles | لو أخبرتُكَ أنني آسف فهل سيغيّر ذلك أي شيء؟ |
Jimmy, sana geçen gece karate yaptığım için çok üzgün olduğumu söylemek istiyordum. | Open Subtitles | جيمي ، كنت أود أن أقول أنني آسف على استخدام الكاراتيه معك تلك الليلة |
üzgün olduğumu sana söylemek zorundayım. Çok üzgünüm. Bebeğin benden olmadığını düşünüyordum. | Open Subtitles | اريد فقط أن أخبركِ أنني آسف أنا آسف لأنني أذيتكِ |
üzgün olduğumu, yapamadığımı söyle. | Open Subtitles | أخبريها أنني آسف, فليس بوسعي تحقيق رغبتها. |
Bak, büyük ihtimalle şu an benden nefret ediyorsun ama üzgün olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنك ربما تكرهني جداً الآن، لكني أريد منك فقط أن تعرف أنني آسف |
Jimmy, geçen geceki karate hamlesi için senden özür dilemek isterim. | Open Subtitles | جيمي ، كنت أود أن أقول أنني آسف على استخدام الكاراتيه معك تلك الليلة |
Shelley'e yemeğe yetişemeyeceğim için özür dilediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبري شيلي أنني آسف لكنني لن أحضر للعشاء |