"أنني أحب" - Traduction Arabe en Turc

• aşık olduğumu
• hoşlanıyor muyum
• bayılıyorum
• aşık olduğum
• seviyor muyum
• sevsem
• sevdim
• çok sevdiğimi
• çok seviyorum
• sevdiğim
• sevdiğimden

Seni seçtim, ve sen de beni bir başkasına aşık olduğumu bilerek seçtin.
أنا أخترتك وأنتِ أخترتنى وأنت تعلم أنني أحب آخر

Söylemeyeceğim aşık olduğumu.
لا زال هو العمل لن أقول أنني أحب

Tamam, hayatımı seviyorum ama onu bu kadar sevmekten hoşlanıyor muyum, emin değilim.
...أنا أعني أنني أحب حياتي، لكن انا لا أعتقد انه يعجبني حبي لها

Harika olan şeylerden biri de, insan izlemeye bayılıyorum.
أحد الأشياء العظيمة هي أنني أحب مشاهدة الناس.

Eğer kendime aşık olduğum izlenimine kapıldıysan... benden daha çok uçmuş durumdasın demektir.
إذا كان انطباعك عني أنني أحب نفسي فمن المحتمل أنكِ أفضل مني الآن

Sırf şikayet etmek için oraya buraya gitmeyi seviyor muyum sence?
أتعتقد أنني أحب القيادة هنا وهناك، وهنا كي أشكو؟

Her ne kadar küçük sohbetlerimizi çok sevsem de gerçekten bilgi verebilecek insanların hattını meşgul ediyorsun.
مع أنني أحب محادثاتنا القصيرة هذه الا أنك تشغل خطا الآن عن أشخاص قد يملكون معلومات حقيقية

Neyden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok; ama sanırım bu konuşmanın gittiği yeri sevdim.
ليست لدي أية فكرة عمّ تتحدّثين لكن أعتقد أنني أحب أين يؤول هذا

Burayı eski Vesuvio'dan daha çok sevdiğimi söylesem kızar mısın?
هل ستكرهني يا آرتي لو قلت أنني أحب هذا المكان أكثر من الفيسوفيو القديم ؟

Hatta öylesine çok seviyorum ki iki yılda bir yeni bir dil öğreniyorum, şu anda da sekizinci dili öğreniyorum.
في الواقع، إنني أعشق تعلم اللغات حتى أنني أحب تعلم لغة جديدة كل عامين، في الوقت الحالي أتعلم لغتي الثامنة.

Söylemeyeceğim aşık olduğumu.
هذا المشهد لن يعمل ، لن أقول أنني أحب

Söylemeyeceğim, aşık olduğumu
لن أقول أنني أحب

Bak, eğer bu benim dünyadaki son günüm olsaydı, burada değil, Paula'nın yanında olur, ona ikiz kız kardeşine aşık olduğumu söylerdim.
انظر, لو أن هذا أخر يوم لي على الأرض (فلن أكون هنا سأكون مع (بولا وسأعترف لها أنني أحب أختها التؤام

Sence sürekli diğer insanların düşüncesini okumaktan hoşlanıyor muyum?
هل تظنين أنني أحب سماع أفكار الناس الآخرين طوال الوقت؟

Buna inanmayacaksınız ama bıçak atanlara bayılıyorum.
لنتصدقذلك, أتعلم أنني أحب راميِي السكاكين ؟

Sanırım bu kadar duygusal olmana bayılıyorum.
أعتقد.. أنني أحب كون قلبكِ كبيرًا.

Sonra sana da, Fenerbahçe'ye aşık olduğum gibi aşık oldum.
لكنني شعرت بطعم الحب معكِ والسبب هو أنني أحب "فنربخشة".

Uzun zaman önce aşık olduğum bir kız.
انها فتاة أنني أحب منذ زمن طويل .

Evet. Sence maviyi seviyor muyum?
أجل , ماذا , هل تعتقدين أنني أحب الأزرق ؟

Sence bu saçları seviyor muyum, dostum?
أتظن أنني أحب هذا الشعر، يارجل ؟

Birleşmeleri sevsem de sanırım buna Berk'te devam etmeliyiz.
في حين أنني أحب لم الشمل ربما يجب أن نكمله في بيرك

Ayrıca Hope'un varlıklı arkadaşları olması fikrini sevdim.
"أنني أحب فكرة أن يكون لـ"هوب . أصدقاء أغنياء

Burt mutlaka onun sattığı elmas şeklindeki küpeleri çok sevdiğimi duymuş olmalı.
بيرت من المؤكد أنه سمعني وأنا أقول كم أنني أحب شكل الأقراط الماسية لقد كانت تبيعه علي قناة التسوق

Affedersin, seni gıdıklamak istememiştim ama bu kumaşın dokusunu çok seviyorum.
آسفة. لم أقصد دغدغتك. الأمر فقط أنني أحب ملمس هذا القماش.

Bay Street, doğru mu acaba Lyla Garrity'yi sevdiğim mi?
هل صحيح يا سيد ستريت أنني أحب ليلى غارتي ؟

Eğitim sistemini sevdiğimden değil ama okul benim için çok önemli.
ليس الأمر أنني أحب نظام المدارس لكن المدرسة تعني لي الكثير فقد علمتني الكثير