Valiliktekilerin, bunu bilmediklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنهم لا يعرفون عن ذلك في مكتب المحافظ؟ |
Bildiğini bilmediklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن أنهم لا يعرفون ما تعرفه؟ |
Eğer çocuklar bunun ayıplı film olduğunu sanıyorsa seksin ne olduğunu bilmiyorlar demektir bu. | Open Subtitles | إن كانوا الفتية يظنون أن هذا فلماً إباحياً فمن الواضح أنهم لا يعرفون الجنس |
Yani onlar ilk geldiğimizde bizim için nasıl olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | أنهم... أنهم لا يعرفون كيف كان يبدو لنا الوضع في باديء الأمر, عندما جئنا لأول مرة |
Göçmenlerin nerede olduğunu bilmedikleri sürece beni öldürmezler. | Open Subtitles | إنهم لن يقتلوني طالما أنهم لا يعرفون مكان المهاجرين بعد |
Var olduğunu bilmedikleri bir şeyi. | Open Subtitles | ما أنهم لا يعرفون حتى ماموجود |
Ve şampanyanın ne demek olduğunu bilmediklerini biliyor muydun? | Open Subtitles | وتعرف أنهم لا يعرفون أي نوع من الشمبانيا هنا؟ |
- Şimdi de nerede olduğunu bilmediklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | والآن أنهم لا يعرفون أين. |
Ama ne kadar aptal olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | أنهم لا يعرفون مقدار هذا الغباء. |
- Ne olduğunu bilmiyorlar yani. | Open Subtitles | ما يعني أنهم لا يعرفون |
Yani ne olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | حتى أنهم لا يعرفون ما حدث. |
Anthony'nin nerede olduğunu bilmediklerini söylemişlerdi. | Open Subtitles | لطالما أخبروني أنهم لا يعرفون مكان (آنتوني) |