Tabii ya, yüzüm. Yeniden doğdum. Ben olduğumu nereden bildin? | Open Subtitles | نعم، الوجه، قمت بإعادة تجديد كيف عرفت أنه أنا ؟ |
Hayır. Evde bir erkek var ama Ben olduğumu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا ، و كذلك هناك رجل هنا لا يحتاج لمعرفة أنه أنا |
Sen bu yaşlı kocakarıya tatlı sözler söylerken onu düzenin Ben olduğumu biliyor musun? | Open Subtitles | بينما كنت تقول أشياء حلوة لهذه الشمطاء هل كنت تعرف أنه أنا من يضاجعها ؟ |
Bilmiyorum. Kadın hayalet olduğunu sanıyordu, adam da Benim olduğumu. | Open Subtitles | اعتقدت أنها كانت أشباحاً، اعتقد هو أنه أنا |
Sen sarhoşken oy vermeye çalışan kişinin ben olduğunu herkese söylemeliyim! | Open Subtitles | ربما ساقول للجميع أنه أنا من اقترع بينما كنت سكرانا |
Birinin çığlık attığını duyuyorsun ve otomatikman bu kişinin Ben olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تسمعي صرخة شخصاً ما و أنتِ آلياً تعتقدي أنه أنا .. |
Gelecekte sana merhamet gösterenin Ben olduğumu hatırlaya. | Open Subtitles | تذكر في المستقبل ..أنه أنا من يقدم الرحمة و لا غيري |
Hatırlayamadığını söylemesine rağmen ona Ben olduğumu söylemesi konusunda ikna etmek için tekrar dövdünüz. | Open Subtitles | كانت مخدرة و مضروبة ضرباً مبرحاً قالت أنها لم تكن متأكدة ولكن أنت وجهتها حتى قالت أنه أنا |
Neden babama avatarı öldürenin Ben olduğumu söyledin? | Open Subtitles | لمَ أخبرتِ أبي أنه أنا من قتل الأفاتار ؟ |
ama Ben olduğumu bildiğim için, ben diyeceğim, - çünkü bu oyunu kazanmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن بما أنني أعلم أنه أنا فسأقول أنه أنا لأني أُريد أن أفوز باللعبة |
Kapıyı çaldım, yan camdan baktı, Ben olduğumu görünce de açtı. | Open Subtitles | قرعت الباب فنظرت من نافذة جانبية وعلمت أنه أنا ثم فتحت الباب |
Umalım da Ben olduğumu öğrendiklerinde hala ilgileniyor olsunlar. | Open Subtitles | فلنأمل أن يظلوا مهتمين حينما يكتشفون أنه أنا |
Sizi isimlerinizle çağırdığımda Ben olduğumu anlayacaksınız. | Open Subtitles | سأقوم بالنداء على أسمائكم حتى تعلموا أنه أنا. |
Kafama poşet geçirip ana caddede çırılçıplak gezsem millet yine Ben olduğumu anlar. | Open Subtitles | أستطيع أن أمشي عارياً في الشارع الرئيسي ،ورأسي مغطى بكيس مع ذلك الناس سيعرفون أنه أنا |
Ben olduğumu biliyorlar, beni basacaklar. Eğer... | Open Subtitles | لو علمو أنه أنا سيقومون بالقبض علي,اذا لم |
Biri kapıya vursa bile, Ben olduğumu anlamadan sakın cevap verme. | Open Subtitles | حتى لو طرق الباب أحدهم لا تفتحي إلا إن عرفتي أنه أنا |
10 dk boyunca Ben olduğumu anlamadı bile. | Open Subtitles | ولم يكتشف أنه أنا إلا بعد ما يقارب الـ10 دقائق |
Benim olduğumu söylüyorlar ama değilim. | Open Subtitles | لا، يقولون أنه أنا لكنه ليس أنا هذا الرجل فارقنا |
Bunun karşı caddemden olduğunu öğrendiğinde... Benim olduğumu bilecek. | Open Subtitles | عندما تجد أن هذة المكالمة من أول الشارع ستعرف أنه أنا |
Onu benzetenin ben olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنه أنا الذي تسبب في ضربه |
- Benim yaptığımı düşünüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | هل تظنين أنه أنا من فعل هذا ، أليس كذلك ؟ |
Iste o benim benim ben resmi sertifikali temizlikciyim ne diye seninle dalga geceyim? | Open Subtitles | أنه أنا لدى ترخيص باٍباده الحشرات لماذا سأمزح معك؟ |
Atanın ben olduğuma emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه أنا الذي فعلتها ؟ |
Her şeye rağmen onun için bir eşleşme bulduk, o da bendim. | TED | وعكس كل التوقعات، وجدنا المطابق لها، الذي أتضح أنه أنا. |