"أنه جزء من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir parçası
        
    • geçirilmesi dahilinde
        
    Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. Open Subtitles مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده
    O, ailenin bir parçası oldukça bana orda yer yok. Open Subtitles طالما أنه جزء من تلك العائلة ليس هنالك مكان لي
    Onun komplonun bir parçası olduğunu anladım ve yerlerini söylemedim. Open Subtitles ظننتُ أنه جزء من المؤامرة لذا أخبرته، أن يتناسى الأمر
    Onlar bunu eğitimlerinin bir parçası olarak görüyorlar ki bu çok güzel. TED ولكنهم ينظرون إليه على أنه جزء من تعليمهم، وهذا أمر جيد
    Muayenehanenizin gözden geçirilmesi dahilinde bütün çizelgelerinizi ve kayıtlarınızı görmemiz gerekecek. Open Subtitles أنه جزء من مراجعة صرف العيادة نحن بحاجة لمعرفة قوائمكَ و سجلاتكَ
    Her Sovyet vatandaşı kendini ortak bir mücadelenin bir parçası olarak hissediyordu. Open Subtitles كل مواطن سوفيتى شعُر أنه جزء من كفاح مشترك
    Bunun planın bir parçası olduğunu bilmiyordum, değil mi? Open Subtitles لم أعلم أنه جزء من الخطة ، هل علمت أنت ؟
    Kalabalık bunu şovun bir parçası sanmış ta ki geri kalkamayana dek. Open Subtitles الحشود أعتقدوا أنه جزء من العرض حتى لم ينهض
    Ona bu kasabanın bir parçası olduğunu hatırlatmak gerek. Open Subtitles مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده
    Kılıcı vücudun bir parçası gibi düşün, bir parmak gibi, bir diş gibi. Open Subtitles فكري بالسيف على أنه جزء من الجسد كأصبعك أو أصبع قدمك
    Gösterinin bir parçası olduğunu söylüyor. Senin haberin var mı? Open Subtitles يقول أنه جزء من العرض هل تعرف شيئأَ عن هذا ؟
    Söylemeyi unuttum, oda bu işin bir parçası. Open Subtitles نعم.. نسيت أن أخبرك, أنه جزء من التصوير.
    Senin ekibinin bir parçası olduğuna göre, seni de olaya bağlamak zor olmasa gerek. Open Subtitles بما أنه جزء من فريقك لن يكون صعباً تقييدك معه
    Sevgili babam kendisinin yeni Hindistan'ın bir parçası olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles كان والدي العزيز يرى أنه جزء من الهند المتحضرة
    İşletme sahibine göre, müşteriler onun yanından geçerken bunun da şovun bir parçası olduğunu zannettiler. Open Subtitles عبروا من جانبها معتقدين أنه جزء من العرض
    Hepsi işin bir parçası, küçük dostum. Open Subtitles أنه جزء من عملنا أخي الصغير أنه جزء من عملنا
    Rachel Berry Yeniden Yaratış Projesi'nin bir parçası olduğu sürece ben buradayım. Open Subtitles نعم أتعلمين أنا أساند كل ما تفعلينه هنا طالما أنه جزء من مشروع إعادة ريتشل بيري
    Senin hak ettiğini alamaman başka şey çocuğun o koduğumun ailesinin bir parçası olduğunu zannetmesi başka şey, anladın mı? Open Subtitles وشيء آخر أن يعتقد ذلك الفتى أنه جزء من تلك العائلة اللعينة، حسناً؟
    Müşterek yaşamın bir parçası. Open Subtitles الجميع يجب أن يشارك هنا أنه جزء من المجتمع
    Muayenehanenizin gözden geçirilmesi dahilinde bütün çizelgelerinizi ve kayıtlarınızı görmemiz gerekecek. Open Subtitles أنه جزء من مراجعة صرف العيادة نحن بحاجة لمعرفة قوائمكَ و سجلاتكَ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus