"أنه لا يجب" - Traduction Arabe en Turc

    • gerek yok
        
    • hiç
        
    Bu kadar büyük bir sır olmasına gerek yok diyorum. Open Subtitles أنا فقط أقول أنه لا يجب أن يكون سرا كبيرا
    Sadece paniğe gerek yok diyorum. Open Subtitles كل ما أقوله هو أنه لا يجب على أحد أن يفزع
    Seni bu şekilde görmesine gerek yok diye düşündüm. Open Subtitles تعلمين، هي على جرف ظننت أنه لا يجب عليها أن تراك هكذا
    hiç kimsenin kendi kaderiyle Alman halkının kaderini aynı yola sokma gibi bir hakkı olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles أعتقد أنه لا يجب على أي شخص أن يربط .. مصير الشعب الألماني برغبته الشخصية.
    Sadece bunu hiç konuşmamalıydık diyorum, bana varsayımlardan, önsezilerden söz etme. Open Subtitles فقط أقول أنه لا يجب علينا التحدث أبداً، فقط لا تدعينني أبدأ بالحدس أو الاحتمالات
    Bu mesaj açık ve nettir kimsenin korkmasına gerek yok. Open Subtitles ونحضرهم للعدالة وأن الرسالة سيتم وصولها واضحة وهي أنه لا يجب أن يخاف أحد
    Kıpırdama dememe gerek yok sanırım. Open Subtitles أظن أنه لا يجب عليّ أن أقول لكَ بأن تبقى ثابتا
    Yasal olarak bunu müvekkiline göstermek zorunda olduğunu hatırlatmama gerek yok. Open Subtitles وأعلم أنه لا يجب أن أذكرك بأنه قانونيـًا يجب أن تخبر عميلك عن عرضي
    Kardeşimin göğsüne iki el sıktıktan sonra çok resmi olmaya gerek yok dedim. Open Subtitles أظن أنه لا يجب أن نضع الرسميات بيننا خاصةً بعدما أردت أخي برصاصتين بصدره
    Kentsel korsanlık örneklerini göstermeden şunu netleştirmek isterim, kentsel korsan olmak için yazılımcı olmanıza gerek yok. TED ولكن قبل أن أعطيكم أمثلة قليلة عن القرصنة المدنية وكيف تبدو، أريد أن أكون واضحة أنه لا يجب أن تكون مبرمجًا لتكون من قرصانا مدنيا.
    Bunu söylemene gerek yok. Tamam, gerek yok, ama böyle hissediyorum işte. Open Subtitles تعلم أنه لا يجب عليك قول ذلك - أعلم أنني لا يجب علي ذلك -
    Sanırım bunun harika bir fikir üreterek diğerlerinin arasından sıyrılmanız için kusursuz bir fırsat olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles أفترض أنه لا يجب أن أشير بأن الآن وقت مناسب... أن يثبت أحدكم أقدامه بفكرة عبقرية
    Yani, tatlım, korkmana gerek yok. Open Subtitles وهذا يعني أنه لا يجب أن تكون خائف
    Hayır, demek istediğim acele etmesine gerek yok. Open Subtitles لكن ما أعنيه أنه لا يجب عليه التسرع.
    Ama olmana da gerek yok. Anlayamadım. Open Subtitles إلا أنه لا يجب عليك أن تكونين مثله
    Ayrıca şimdi benim için endişelenmene gerek yok. Open Subtitles بالإضافة أنه لا يجب عليك القلق علي الآن
    - Ondan saklamana gerek yok Alan. Open Subtitles تعلم أنه لا يجب عليك ملاطفتها (ألين)
    Bu hiç doğru değil. Bana kalırsa hiç takımda bile olmamalıydı. Open Subtitles هذا ليس صحيحا , اذا سألتموني , أنه لا يجب أن يكون في الفريق
    Onun temel ilkesi şuydu hiç kimse çok fazla gücü elinde bulundurmamalı Open Subtitles مبدأ تأسيسها أنه لا يجب أن يحمل شخصاً واحداً قوّةٌ أكثر من اللاّزم
    Anayasa, ırkı ya da rengi sebebiyle hiç kimsenin oy kullanmadan alıkonamayacağını söyler. Open Subtitles الدستور نص على أنه لا يجب منع أي شخص من التصويت بسبب عرقه أو لونه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus