İki insana da ilgi duymanın mümkün olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أنه من الممكن أن يكون مشاعر لشخصين. |
Onların bunun mümkün olduğunu, insan olarak bunların yapılabileceğini söylemek istiyoruz. | TED | نريد إخبارهم أنه من الممكن أن يحدث ذلك، من الممكن أن نُعامَل بإنسانية. |
Ben, hayatın tüm aşamalarında insanlıktan ödün vermeyerek şampiyon yetiştirmenin ve eğitmenin kesinlikle mümkün olduğunu biliyorum. | TED | وأعرف بشكل قاطع أنه من الممكن خلق و تدريب أبطال في الحياة في كل مسيرة في الحياة بدون تعريض الروح البشرية للخطر. |
Bu tuzağa ikinizin de düşmesi bence muhtemel olduğuna inandığınız anlamına gelir. | Open Subtitles | الحقيقة أن كلاكما صدقها يوضح لي ذلك أنكما تعتقدان أنه من الممكن حدوثه |
O'nu tıkamaya başlamış ve nefes alamamış olabilir o zaman sanırım bu mümkün. | Open Subtitles | وبدأ بالإختناق ولم يستطع التنفس وعندها أصبح خائف , أعتقد أنه من الممكن ذلك |
Senin şartlı tahliye olabileceğini öğrendiğinden beri, annen çok daha iyi hissediyor. | Open Subtitles | ان صحة أمك تتحسن منذ أن عرفت أنه من الممكن اطلاق سراحك |
Bir insanın böyle bir patlamaya neden olabileceğine inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه من الممكن لبشر التسبب في مثل هذا الانفجار؟ |
Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
Biliyor musun. Onun kadar iyi bir kadın bulmanın mümkün olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حقاً, لا أظن أنه من الممكن إيجاد امرأة بمثل التميز الذي كانت عليه , أتفهمني؟ |
Eğer bu hayvanlara, kaçışın mümkün olduğunu düşündürürseniz kendinizi bir döner kapının içerisinde bulabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تركت هذه الحيوانات تعتقد أنه من الممكن الهرب كانك علقت فى باب دوار |
Polis ve sen gerçeği ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و الشركة تعتقدان أنه من الممكن إظهار الحقيقة |
Polis ve sen gerçeği ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و الشرطة تعتقدون أنه من الممكن إظهار الحقيقة |
Aynı anda hem birine asılıp hem de arkadaşını ayarlamaya çalışmanın mümkün olduğunu bilmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنه ,من الممكن ,أن تغازل شخصاً ما و أنت تتحدث عن صديقك بنفس الوقت |
Bana, bunu kullanarak batıya, açık denizlere doğru gitmenin mümkün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنه من الممكن الذهاب للغرب عبر البحر المفتوح. و نحنُ مستخدمين هذا. |
Bana kalırsa kanın onlara kazara bulaşmış olması muhtemel. | Open Subtitles | ولقد كنت أفكر أنه من الممكن انها مصابة عن طريق الخطأ. |
Bence bu dinamiğin evliliğinizi aşındırmış olması, ve çocuklarınızı, duygularını istenmeyen yerlere yansıtma eğilimi yaratacak şekilde zehirlemekte olması oldukça muhtemel. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الممكن أن ديناميكية تآكل زواجك، وهو يصيب أطفالك مع ميل لإساءة توجيه مشاعرهم. |
Çocuklar bunu söylemek istemezdim ama sizce bu mümkün mü? | Open Subtitles | ... يا رفاق ...أكره حتى قول هذا ، لكن ... أتظنون أنه من الممكن |
- Sence bu mümkün mü? | Open Subtitles | هل تظن أنه من الممكن |
Çektiğin ağrıya ve karnındaki hassasiyete bakarak tüpün mideni delmiş olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | و الطراوة في بطنك أظن أنه من الممكن أن الأنبوب ثقب معدتك |
Bu kadar kötü olabileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنه من الممكن أن يكون مريعاً هكذا |
Cyrus'un köstebek olabileceğine katılıyorum, ama bunu kavramaya çalışamam. | Open Subtitles | أوافقك أنه من الممكن أن يكون سايرس هو الخائن، لكن لا يمكنني أن أصدق ذلك. |