Yüzüne bir gülümseme patlat, işte bu Trol hayatı ve bunu yapmana yardım edeceğim, hadi küçücük, yapabileceğini biliyorum | Open Subtitles | ابتسم فهذه هي حياة الترول وأنا هنا لأساعدك على ذلك هيا يا سميدج أنا أعلم أنه يمكنك فعل هذا |
- Evet, yapabilirsin. Bunu yapabileceğini biliyorum. Yapamam. | Open Subtitles | أجل، يمكنك، هيا، يمكنك أعلم أنه يمكنك فعل ذلك، هيا |
yapabileceğini biliyordum. Hissettin mi? | Open Subtitles | كنت أعرف أنه يمكنك فعل هذا أتشعرين بذلك؟ |
Öyleyse kanıtla. Gerçekten bunu yapabileceğini göster. | Open Subtitles | أثبت ذلك، بين لنا أنه يمكنك فعل ذلك حقاً |
dersin. Bu sefer de Senato, "Bunu yapabileceğini sanmıyoruz." | TED | يأتي مجلس الشيوخ ويقول: "اه، لا نظن أنه يمكنك فعل ذلك." |
yapabileceğini biliyorum. Sana inanıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكنك فعل هذا أنا أؤمن بك |
! Bunu yapabileceğini hiç düşünmemiştim! | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتى أنه يمكنك فعل ذلك |
Bunu yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه يمكنك فعل هذا |
yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكنك فعل هذا |
Bunu yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه يمكنك فعل هذا |
yapabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه يمكنك فعل ذلك |
Mamuro'nun gözdesiydin diye kafana eseni yapabileceğini sanma sakın! | Open Subtitles | (لا تعتقدي أنه يمكنك فعل ما تريدين فقط لأنك كنتِ المفضلة عند (مامورو |
Bunu yapabileceğini gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | تظن فعلاً أنه يمكنك فعل هذا؟ |
Bir şey yapabileceğini. | Open Subtitles | أنه يمكنك فعل أي شيء. |
- Bunu yapabileceğini kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أنه يمكنك فعل هذا ؟ |
- yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم أنه يمكنك فعل هذا |
- yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم أنه يمكنك فعل هذا |
yapabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | [كنت أعرف أنه يمكنك فعل ذلك] |