Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. | TED | وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر. |
ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. | TED | إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة. |
Bugün Orta ve Güney Amerika yağmur ormanlarında yaşayan sadece altı tür kaldı. | TED | اليوم، تبقّت ستة أنواع تعيش في ظلّات الغابات المطيرة في أمريكا الوسطى والجنوبية. |
Eskiden çayırlar, ormanlar, çayır çukurları, ördek alanları ve her türden şey vardı. | TED | كانت اليابسة عبارة عن براري وغابات ومستنقعات ومناطق للبط البري وكل أنواع الكائنات. |
Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. | TED | هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم. |
Milyonlarca yıllık evrim bazı yakın ilişkiler daha yaratmış farklı dinozor türleri arasında. | Open Subtitles | ملايين السنين من التطور خلقت علاقات وطيدة بين أنواع مختلفة من الديناصورات أيضا |
Yani, Roots and Shoots programı, gençleri üç farklı projeye sokuyor. | TED | لذا، برنامج الجذور والبراعم يشمل الشباب في ثلاثة أنواع من المشاريع. |
Konu seks olunca insanların her türlü karmaşık duyguları var. | TED | يمتلك الناس كل أنواع المشاعر المعقدة عندما يتعلق الأمر بالجنس. |
İşte her türlü güzel şey bu sınıfta olmaya başlıyor. | TED | وتبدأ جميع أنواع الأشياء الجميله بالحدوث في الفصل الدراسي الفعلي. |
Sen tutarsan, seni yaşatmak için halk her türlü zahmete katlanır. | Open Subtitles | اذا صمت, سيعاني الناس من كل أنواع المشاكل للحفاظ على حياتك |
Ne tür bir mermer olduğunu ve yenisini nereden alabileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف من أى أنواع الرخام هذا ومن أين تحضر قطعة أخرى؟ |
Bunca yıldır yargıç kürsüsünde her tür kargaşaya tanık oldum. | Open Subtitles | في كُلّ سنواتي علي البنش رَأيتُ كُلّ أنواع الفوضى العامّةِ. |
Bunca yıldır yargıç kürsüsünde her tür kargaşaya tanık oldum. | Open Subtitles | في كُلّ سنواتي علي البنش رَأيتُ كُلّ أنواع الفوضى العامّةِ. |
Bu demek oluyor ki, yakın arkadaşlarınızın ve akrabalarınızın 5'te 2'sine bir çeşit kanser teşhisi konulacaktır ve onlardan birisi ölecektir. | TED | هذا يعني أن 2 من كل 5 أشخاص من أصدقائك المقربين وأقاربك سيتم تشخيصه بنوع من أنواع السرطان، وسيموت واحد منهم. |
Tekli yollar yerine çoklu yollara izin veren bir sokak ağı ve tek bir çeşit yerine pek çok çeşit sokak sağlıyor. | TED | هي شبكة طرق والتي تتيح العديد من الطرق بدلاً من الطرف المفردة وتوفر العديد من أنواع الشوارع بدلا من نوع واحد فقط. |
Bir aileye bakmak istiyorlarsa her çeşit dahiyane stratejileri kullanmak zorundalar. | Open Subtitles | يجب أن يسخّرو كل أنواع الحيل المبدعة لو أرادو تكوين عائلة، |
Her türden fikir aldık. Evet, hayır ya da bilmiyorum. | TED | حصلنا على كل أنواع الآراء. نعم، لا أو لا أعرف. |
Fakat zamanla ölmek yerine daha çok orkide türü oluştu. Orkideler en çeşitli çiçek açan bazı bitki türlerinden biri. | TED | ومع مرور الوقت، ظهرت أنواع من الأوركيد أكثر من تلك التي انقرضت، تُعد الأوركيد واحدة من أكثر النباتات المزدهرة تنوعًا. |
Ama kendilerini bu kadar ifşa etmeyen amfibyum türleri de vardır. | Open Subtitles | لكن هناك أنواع آخرى من البرمـائيات لا تجعل نفسها ظاهره وواضحه |
Bundan dolayı, çok farklı türlerde görsel olmayan kullanıcı arayüzü teknolojisi geliştirdik. | TED | لذلك ، قمنا بتطوير أنواع مختلفة من واجهة مستخدم تقنية غير بصرية. |
İnsanların bu yerleri korumakta katılabileceği bir sürü yeni ve ilginç yöntemler var. | TED | هناك كل أنواع الطرق الجديدة المثيرة لاهتمام الناس للمشاركة في حماية هذه الأماكن. |
Gümüş uçlu köpekbalıkları -- burada aslında üç tip köpek balığı var. | TED | أسماك القرش الفضية، إنهم في الواقع ثلاثة أنواع من أسماك القرش هنا. |
Her gittiğimizde, yeni türler görüyoruz. | TED | وفي كل مرة نغوص بها فإننا نجد أنواع جديدة من الحيوانات. |
Bipolar bozukluğun birçok çeşidi olmasına karşın, birkaçını değerlendirelim. | TED | على الرغم من وجود أنواع عديدة من اضطراب ثنائي القطب، فسندرس اثنين منها. |
Bu verilerle birçok çıkarımda bulunabilir ve çok şey öğrenebiliriz. | TED | يمكننا القيام بكل أنواع الاستنتاجات والتعلم من خلال مجموعة البيانات. |