| Çok şık. Test koşusuna çıkıp zaman bariyerini aştığından emin olmanı öneririm. | Open Subtitles | أنيقة للغاية، أقترح أن تقوم بتجربتها لتتأكد من كسر حاجز الزمن هذا. |
| Eski yemek masası yokken yemek odası çok daha şık görünüyordu. | Open Subtitles | وبدون طاولة الطعام القديمة هناك أصبحت غرفة الطعام أنيقة نوعا ما |
| Biolojinin diger bir guzelligi de size gercekten cok zarif yapilari uygun olcekteki baglantilari ile verir. bu virusler uzun ve ince | TED | وبالتالي الأمر الآخر الجميل في البيولوجيا هو أن البيولوجيا تعطي بنيات في غاية الإتقان بجداول ربط أنيقة. وهذه الفيروسات هي طويلة ورقيقة، |
| Aurora kollarını taliplerinden bağımsız olarak atarken zarif ve sakin olabilir. | TED | تكون أورورا بعض الأحيان أنيقة ومقيّّدة، تلقي بذراعيها بشكل مستقل عن خاطبيها. |
| Evet, sana bir akşam yemeği hazırlayıp Güzel bir şişe şarap almak istemiştim. | Open Subtitles | أجل , أردت أن أعد لكِ عشاء و أجلب لكِ زجاجة نبيذ أنيقة |
| Oh, evet. Yalnızca şu an, birazcık hayakırıklığı olan havalı biri. | Open Subtitles | أجل, إلا أنها الآن لائقة أنيقة مع القليل من خيبة الأمل |
| Diğer tüm rakiplerine karşı ne kadar şık bir ulaşım yolu. | Open Subtitles | يالها من طريقة أنيقة لهم للوصول إلى كل هذه المُكونات المُختلفة |
| Sadece kendim şık görünmek istediğimden. | Open Subtitles | من أجل نفسي , لكن أكون أنيقة و على الموضة |
| İdealimdeki ayakkabıyı yapacağım, dayanıklı ve daha şık. | Open Subtitles | سأقوم بصناعة أحذيتي المثالية عالية الجودة و أنيقة في نفس الوقت |
| Söylediğiniz gibi, acil bir randevusu vardı. Çok şık, Bayan Galore. Katılmıyor musunuz? | Open Subtitles | كما قلت كان لديه مهمة طارئة أنيقة جدا يا آنسه جالور , صح ؟ |
| şık giyindim çünkü bana smokinli olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أرتدى ثيابا أنيقة لأنك قلت أنك ستكون أنيقا أيضا. |
| Son zamanlarda çıkan fiziksel olarak havalı ve zarif bir düşünce. | TED | بشكل ملموس، و جميل يوجد، طريقة أنيقة للتفكير ظهرة مؤخرا. |
| Gece kuşu diyebileceğimiz türden, çok zarif bir hanımefendi tanıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف سيدة أنيقة جداً، تحب التجول ليلاً؟ |
| Hem de senden zarif bir hanımefendi yapmaya çalıştığımız bir sırada. | Open Subtitles | ..و الان بالذات, عندما كنا نحاول بصعوبة أن نجعلكِ سيدة شابة و أنيقة |
| - zarif olmak için üretilmiyorlar. | Open Subtitles | ليس المقصود منها أن تكون أنيقة انها ثقيلة جدا |
| Zengin züppeler ise genç bedenler ya da solmuş ama Güzel kokulu çiçekler peşinde heyecanlı kalabalığı kolaçan etmekte ve uygun avı aramaydılar. | Open Subtitles | بذلات أنيقة على شباب أو عجزة لا يزال بهم عبق الزهور يطوف الجمهور المتحمس يبحث و يصطاد |
| Salonumuzda böyle Güzel bir bayan varken çok daha edepli..., ...davranmalıyız Davy, değil mi? | Open Subtitles | علينا التنبه إلى سلوكنا أليس كذلك دافي بوجود سيدة أنيقة في محلنا؟ |
| Sevişmek için krep mi? Çok klas bir şey. | Open Subtitles | صنع الفطائر لكس، هذا هو لمسة أنيقة. |
| Bir kitap sadece bilgi toplamak ve depolamak için düzgün bir yol değil, Bir katmanlar dizisi. | TED | الكتاب ليس مجرد وسيلة أنيقة لجمع وتخزين المعلومات. انها سلسلة من الطبقات. |
| Aslında doğru ama istersem gayet düzenli olabilirim. | Open Subtitles | ،و لكنى أيضا ً أستطيع جدا جدا ً أنت تعلم .. أن أكون منظمة و أنيقة جدا ً وأريد أن أفعل أكثر من ذلك |
| Yani bu dünyaya oldukça hoş, neredeyse şairane bir bakış açısı ancak çok feci bir sorunu var. | TED | حتى أنها طريقة أنيقة وبالأحرى شاعرية في النظر إلى العالم، ولكن هناك مشكلة كارثية واحدة. |
| Ben de okudum. Çok şıksın. Dana yok. | Open Subtitles | قرأت ذلك أيضاً أنتي أنيقة جداً, من غير عجول |
| Temiz, iyi katlanmış, modaya uygun değil ama düzgün. | Open Subtitles | نظيفة , مرتبة جيداً ليست أنيقة , ولكن بشكل مقبول |
| Hükümetin istediği zaman mallarımızı almasının süslü söylenişi değil mi bu? | Open Subtitles | هذه عبارة أنيقة لأخذ الحكومة أغراضك متى ما أرادو أليس كذلك ؟ |
| Merhaba, şu haline bir bak Her zamanki gibi zarifsin. | Open Subtitles | مرحباً، انظري لك أنيقة كالعادة |