Benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma. | Open Subtitles | وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا |
Ama bunu söylediğimi birine söylersen, üssünü bulur havaya uçururum. | Open Subtitles | لكن لو أخبرت أحد أني قلت هذا سأجد مقرك وسأدمره |
Size uygun bir zamanda arayın demiştim ama onu boş verin. | Open Subtitles | أعلم أني قلت أن تتصلي في الوقت المناسب لكن انسي هذا |
Biliyorum aşığa izin yok demiştim, ama böyle bir adamla karşışır ve bana gelip söylersen, ben de onu saygıdeğer bulursam, | Open Subtitles | أعرف أني قلت أن الرفقاء غير مسموح بهم لكن إذا إلتقيتي برجل و أتيتي لإخباري و وجدته محترماً للغاية |
Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
Haklısın, haklısın. Anladım. Söylediklerimi unut. | Open Subtitles | أنتِ محقة ، أنتِ محقة أتفهم هذا إنسي أني قلت أي شيء |
- Sana siyah sürtük dediğim için üzgünüm! - Seni affediyorum. | Open Subtitles | ـ آسفة أني قلت لك أيتها العاهرة السوداء ـ سامحتك.. |
Ben öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum, Bay Lucas Sawyer. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أبدا أني قلت ذلك, ياسيد لوكاس |
sonra hatırladım ki bunu bir röportaj sırasında söylemiştim. söylediğimi unutmuşum. | TED | وفكرت، أوه، لقد قلت شيئا، في مقابلة. وقد نسيت أني قلت ذلك. |
Sana gelecek haftaya kadar gelmemeni söylediğimi sanıyorum. | Open Subtitles | اعتقدت أني قلت لك ألا تعودي حتى الأسبوع القادم. |
Eğer polislere böyle söylediğimi söylersen, | Open Subtitles | إن أخبرت الشرطة أني قلت ذلك ..أقسم أن أسحبك |
Size, bugünü çalışarak değerlendirmenizi söylediğimi biliyorum, ama herkese ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعرف أني قلت أنكما عليكما أنتقضيااليومللمذاكرة, لكن لدينا حالة نحتاج إلى كل المساعدات |
Bak, karımı kazanmak için seni kullanmam demiştim... -...ama ben çaresiz bir adamım. | Open Subtitles | , أعرف أني قلت أني لن أستخدمك لاستعادة زوجتي لكنني رجل يائس |
Kontrolüm altında demiştim ama gerçekten de hiç kontrolüm altında değilmiş. | Open Subtitles | أعلم أني قلت أني محتوٍ للأمر ولكني عكس ذلك تماماً |
Daha önceden dönüm noktası demiştim ama kesinlikle dönüm noktası bu, değil mi? | Open Subtitles | أعرف أني قلت نقطة التحول من قبل لكن هذه نقطة تحول لا يمكن أن تخيب، صحيح؟ |
Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
Bunu daha önce söylediğime yemin edebilirim ama ayakkabı için olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أقسم أني قلت ذلك من قبل، لكن لا أظن أن الأمر كان يتعلق بالأخذية. |
Hiç bir şey değil. Sadece Söylediklerimi unut. | Open Subtitles | لا مزاج، لامزاج، فقط أنسي أني قلت هذا. |
Söylediklerimi unut. Uzayalım, bayan çalım. | Open Subtitles | انسي أني قلت شيئا هيا بنا |
- Sana zenci sürtük dediğim için üzgünüm. - Seni affediyorum, sıkı tutun! | Open Subtitles | ـ آسفة أني قلت لك أيتها العاهرة السوداء ـ سامحتك.. |
Kakamı ye dediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة أني قلت إنه بإمكانك أن تأكل فضلاتي! |
" Evet, bu evlilikten sıkıIdım, başka birine aşığım" dediğimi farz edelim. | Open Subtitles | أفترض أني قلت "نعم أنا خيبت ظنكِ أنا أعشق شخص ما"؟ |