Polisin işin içine gireceğini ve dolaplarını bir sürü tehlikeli soruşturmaya maruz bırakacağını biliyor olmalılardı. | Open Subtitles | كان عليهم أن يعرفوا أنّ الشرطة ستتدخّل بالأمر وسيكشفون خدعتهم بتمحيص خطير. |
Koridorda bir komşusu beni durdurdu. Polisin geldiğini söyledi. | Open Subtitles | أوقفني أحد الجيران في الرواق وأخبرني أنّ الشرطة هناك، |
Polisin bunu bulduğu anda hemen peşine düşebileceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرف أنّ الشرطة تستطيع تعقبّها إليكَ إن وجدتها؟ |
Bir nöroloğun bana Polislerin yalan söylediğini kanıtlamasına gerek yok. | Open Subtitles | لاأحتاج لعالم أعصاب . كي يثبت لي أنّ الشرطة كاذبون |
Polislerin cinayet işlemek için en istekli adamın peşinden gideceğini biliyordun. | Open Subtitles | وعلمت أنّ الشرطة ستلاحق الشخص الذي يملك الدافع الأكبر لإرتكاب الجريمة. |
Lanet olsun. Polislerin bütün gece burada duracağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | تباً؛ ظننت أنّ الشرطة ستكون هناك طوال الليل |
Gerçek şu ki polis senin hakkında bilgi edinmekle daha çok ilgileniyor. | Open Subtitles | الحقّ أنّ الشرطة مهتمّة أكثر بتبيّن المزيد عنك. |
Ona, Polisin onu yazılı ifade için savcının ofisine götüreceğini ve orada hayatına devam edemeyeceğini söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | ستقول له أنّ الشرطة ستأخذه إلى مكتب المُدّعي العام لأجل الشهادة، وأنّه لا يُمكن أن يصل إلى هناك حياً. |
Polisin kalabalık yerlerde ateş açamayacağını bilirler. | Open Subtitles | إنّهم يعرفون أنّ الشرطة لن تطلق النار في الأماكن المزدحمة |
Çiftlik evinden Polisin kutularca video kasetleri aldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّ الشرطة أخذت أشرطة الفيديو من المزرعة. |
Geçen hafta Polisin açıklama getirdiği soğuk algınlığı ilacının etkisinde araba kullanmanın kokain etkisiyle aynı olduğu hakkındaki iddiasından bahsetmiştik. | Open Subtitles | بيّنا في الأسبوع الفائت أنّ الشرطة تزعم أنّ القيادة تحت تأثير دواء الزكام تُعادل تماماً القيادة تحت تأثير الكوكايين |
Tekneni saklamak için Polisin asla bakmayacağı bir yerden daha iyi bir yer olabilir mi? | Open Subtitles | من المكان الوحيد الذي تعرف أنّ الشرطة لن تبحث فيه؟ |
Polisin seninle konuşacağını biliyordun ve buna hazırlık yaptın. | Open Subtitles | عرفت أنّ الشرطة ستتحدّث إليك لذا حضرت ما تقول. |
Polislerin, zencilerin zengin olmasını umursadığını mı sanıyorsun? Böyle işlerde. | Open Subtitles | أتعتقد أنّ الشرطة قد تهتم بشأن إدمان الزنوج في المجمّعات السكنية؟ |
Polislerin cesedimi bulamayacağını anlayınca, adıma mezar yaptırmışlardı. | Open Subtitles | لقد نصبا لي هذا القبر، حينما أيقنا أنّ الشرطة لن تجد جثماني |
Ayrıca Polislerin de yanlış kişinin peşinde olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنّ الشرطة تُطارد المشتبه به الخطأ. |
Polislerin seni de araştırdığını biliyordun. Bu yüzden hızlı hareket etmek zorundaydın. | Open Subtitles | تعرف أنّ الشرطة تشتبه بك لذا يجب أن تتصرف بسرعة |
Polislerin cesedin başında dikilip sandviçlerini yiyerek espriler patlattıklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ الشرطة تقف فحسب أمام الجثة يأكلون شطائر لحم الخنزير، ويُلقون الدعابات تعلمين، الدعابات الكوميديّة الملتزمة بحزمٍ |
Kurtuldum, ama Polislerin bana inandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | هربتُ،و لا... لا أظنّ أنّ الشرطة تصدّقني |
Ve evet, onlar Kern'ün kalıntıları, ama belli ki polis Kyle ile bağlantılı herhangi bir şey bulamadı. | Open Subtitles | و نعم، تلك بقايا (كيرن) ولكن من الواضح أنّ الشرطة لم تجد شيئاً لتربطه بـ(كايل). |