St. Louis'den ayrılmadan önce Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعــرف أنّ هذا سيحدث قبل أنْ تغادر سانـت لويس. |
Bunu gördüm. Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | أحسستُ بذلك علمتُ أنّ هذا سيحدث |
Bunun olacağını tahmin etmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليّ معرفة أنّ هذا سيحدث. |
Teğmenim, Böyle olacağını tahmin etmedim. | Open Subtitles | أيّها الملازم، لم أكن أعرف أنّ هذا سيحدث. |
Böyle olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | إنّي آسفة. لم أعتقد أنّ هذا سيحدث. |
Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّ هذا سيحدث. |
Doktor önümüzdeki bir kaç ay Bunun olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال الطبيب أنّ هذا سيحدث خلال بضعة شهورٍ مفبلة. {\pos(190,220)}(كلّ عام، عندما أفوز بمسابقة (جولز لأفضل هديّة، |
Bunun olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف أنّ هذا سيحدث |
Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | علمتَ أنّ هذا سيحدث. |
Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | علمتَ أنّ هذا سيحدث. |
Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | -كنتَ تعرف أنّ هذا سيحدث |
Böyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنّ هذا سيحدث |
Böyle olacağını biliyordum | Open Subtitles | عرفت أنّ هذا سيحدث |
Bunun Böyle olacağını biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعلمين أنّ هذا سيحدث |
Böyle olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنّ هذا سيحدث |
Babam Böyle olacağını söylemişti | Open Subtitles | أبّـي قال أنّ هذا سيحدث |
Böyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّ هذا سيحدث. |