Ama Seni temin ederim ki bunun bir sebebi var. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أن أؤكد لكِ أنه ليس من دون سبب |
Seni temin ederim ki bir şeylere vurmak rahatlılık veriyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكِ.. أعتقد أنه من الممتع ضرب الأشياء |
Bay Menken, sizi temin ederim bu masadaki hiç kimse mağazanıza girmemiştir. | Open Subtitles | آنسة منكين, أستطيع أن أؤكد لكِ بان لا أحد من الجالسين على الطاولة قد زار متجرك قطّ |
sizi temin ederim buraya gelmedi. Her zaman buradayım. | Open Subtitles | أستطيع أن أؤكد لكِ بأنها لم تكن هنا, أنا دائماً هنا. |
Artık duygularımın şiddetini size kanıtlamaktan başka... | Open Subtitles | و الآن، لم يبق لدي سوى أن أؤكد لكِ بأكثر اللغات حيوية |
Artık duygularımın şiddetini size kanıtlamaktan başka... | Open Subtitles | و الآن، لم يبق لدي سوى أن أؤكد لكِ بأكثر اللغات حيوية |
Seni temin ederim onu güvende olmasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكِ أننا سنفعل أيا ما يتكلفه الأمر من أجل ابقائها في هذه الظروف |
Seni temin ederim ki kadınlardan nefret etmiyorum. | Open Subtitles | وبإمكاني أن أؤكد لكِ بأني لا أكره النساء |
Seni temin ederim, hayatım o kadar ilginç değildir. | Open Subtitles | أوه أنا يمكنني أن أؤكد لكِ حياتي ليست بتلك الأهميه |
Seni temin ederim, babamın doğa olaylarıyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ، أستطيع أن أؤكد لكِ أنه من المُحال أن تكون له علاقة بأحوال الطقس |
sizi temin ederim ki aynen öyle majesteleri. | Open Subtitles | وبإمكاني أن أؤكد لكِ بأن هذا ما سيحصل، سموّكِ |
İki tane ergen erkek, bayan soyunma kabinin ama sizi temin ederim ki sadece kasık kılı almak için buradayız. | Open Subtitles | فى غرفة تغيير ملابس الفتيات ولكن أستطيع أن أؤكد لكِ نحن هنا فقط لنجمع بعضاً من شعر العانة |
sizi temin ederim ki öyle saçma bir tepki bir daha asla olmayacak. | Open Subtitles | لم أكن على طبيعتي أريد أن أؤكد لكِ ان هذا التصرف السخيف لن يتكرر ابدا ، أبدا مجدداً |
Ama sizi temin ederim görülmeye değerdi. | Open Subtitles | لكن بوسعي أن أؤكد لكِ أنه كان حدثاً مثيراً. |