| Florida'ya gidip evlenmem gerekiyor. Çünkü şu anda benden beklenen bu. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى فلويدا وأتزوج لأن هذا هو المتوقع منى |
| Belki güzellik salonuna gitmeliyim. Uzun zaman oldu. | Open Subtitles | ريما ينبغي عليّ أن أذهب إلى صالون تجميل منذُ زمن لم أذهب |
| Hepimiz bir şeyler istiyoruz. Mesela ben Avustralya'ya gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كلّنا نريد شيئا ما أنا مثلا,أريد أن أذهب إلى أستراليا |
| Eve gitmeden önce kahvaltılık bir şeyler yesek diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت افكر في تناول الفطور قبل أن أذهب إلى البيت |
| Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
| Babam tüm bunları atlatmam için New York'a gitmemi önerdi. | Open Subtitles | اقترح بابا أن أذهب إلى نيويورك إلى أن تهدأ الأمور |
| Hiçbir yere gitmeye çalışmıyordum. Bir yere gitmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أحاول أن أذهب إلى أي مكان لم أكن أحاول أن أغادر |
| Daha acil bir iş için bu gece Dubai'ye gideceğim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى دبي هذه الليلة لعمل أكثر أهمّية |
| Ne yani, Çin'e gidip herkesi bisiklete binmeleri için ikna mı etmem gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا أيفترض بي أن أذهب إلى الصين و أقنع الجميع بركوب الدراجات ؟ |
| Oraya gidip izleme yapmamı ister misin? Hayır, gerek yok. | Open Subtitles | هل تريدني أن أذهب إلى هناك وأقوم ببعض التحريات ؟ |
| Benden de onun evine gidip ekmeğimi paylaşma mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً تُريد مني أن أذهب إلى منزلها و نتشارك بوجبة |
| - Abime gitmeliyim. - Bir dakika... | Open Subtitles | لتجعله لاحقاً، من فضلك يجب أن أذهب إلى أخي الآن |
| Parayı harcadım. Alıcı bulmak için Belgrad'a gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد صرفت المال يجب أن أذهب إلى بلغراد مباشرة كي أجد مشتريا |
| Hayır, gece kulübüne gitmeliyim. Bir olayla ilgili. Hoş bir yer. | Open Subtitles | علي أن أذهب إلى نادي ليلي الليلة من أجل عملي |
| - Tekneyi arıyorum. - Başka bir yere gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أتصل بالمركب أريد أن أذهب إلى مكان آخر |
| - ...bir yerlere gitmek istemekte kötü olan ne var? | Open Subtitles | في أن أذهب إلى أماكن بعيدة حيث تتحرك الحياة بجديّة؟ |
| Ve dedi ki, "Oraya gitmeden önce vitesli bir kamyonum vardı. | TED | وقال: "كان لدي شاحنة، قبل أن أذهب إلى هناك، وفيها عصا. |
| Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
| Birkaç haftalığına belki de bir aylığına Antarktika'ya gitmemi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدونني أن أذهب إلى القطب المتجمد لبضعة أسابيع، ربما لشهر. |
| Hâlâ da fırsatını buldukça gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أزال أحاول أن أذهب إلى هناك كلّما إستطعت |
| Kimsenin beni tanımadığı bir yere gideceğim. | Open Subtitles | أريد أن أذهب إلى مكان لا أحد يعرفني فيه، لأستَهل بداية جديدّة. |
| Yarın sabah bankaya gidebilirim, burada, şehirde. | Open Subtitles | يمكنني أن أذهب إلى بنكي صباح الغد هنا، في المدينة |
| Amerikalı çocuklar beni aralarına almıyorlar, ...bu yüzden okula gitmeyi hiç sevmiyorum, ama okumam yazmam var. | Open Subtitles | اولاد الأمريكان لن يلعبوا معي لذلك أنا لا أحب أن أذهب إلى المدرسة .لكنني أعرف كيفية القراءة على أي حال |
| Tae San'ın evine gidemem çünkü küçük Park Min Sook var orada. | Open Subtitles | .لا يمكنني أن أذهب إلى تاي سان بسبب بارك مين سوك الصغيره |
| Üniversiteye gideyim de böyle serserilerle mi takılayım? | Open Subtitles | تريدينني أن أذهب إلى المدرسة مع أولئك المغفلين ؟ |