"أن أسأله" - Traduction Arabe en Turc

    • Ona sormamı
        
    • soracağımı
        
    • ona sormam
        
    • soramam
        
    • sormadan
        
    • soramadan
        
    • sormalıyım
        
    • sormak istiyorum
        
    Buraya nasıl geldiğini Ona sormamı ister misin? Open Subtitles أتود أن أسأله كيف جاء هنا؟
    - Ona sormamı mı istiyorsun? Open Subtitles -أتريدنى أن أسأله ؟
    Bu çok tuhaf ve inan bana, sana gelmek istemezdim ama başka kime soracağımı bilemedim, o yüzden... Open Subtitles هذا محرج وصدقيني لم أكُن سأتي إليكِ لكنني لا أعرفُ أحدُ غيركِ يمكنني أن أسأله
    Eğer Orochimaru'yla irtibat kurduysa, ona sormam gereken bazı şeyler olucak. Open Subtitles إذا كان له صلة بأوريتشمارو عندها ثمة ما أريد أن أسأله
    Ona soramam. Yapışkan görünürüm. Open Subtitles حسناً ، لا أستطيع أن أسأله لأني سأبدو متعلقةً به
    Daha sormadan bunun saçma bir soru olduğunu biliyorum ama kılıç tekniği çalışmaya devam etmiş olma ihtimalin var mı? Open Subtitles أعلم أن هذا السؤال يبدو سخيفا ، قبل أن أسأله ألا يمكن أن يتصادف بشكل ما أنك لا زلت تحتفظ معك بسيفك؟
    Ona başka bir soru soramadan arabasına binip gitti. Open Subtitles قبل أن أسأله أسئلة أخرى خرجمسرعاً!
    Bana sadece bir dakikalığına lazım. Ona sadece bir soru sormalıyım. Open Subtitles أريده لدقيقة واحدة فقط أريد أن أسأله سؤال واحد
    ABD'ye savaş açmaya ne zaman karar verdiğini sormak istiyorum ben. Open Subtitles رقابة كافية على وكالة الأمن القومي. أريد أن أسأله متى قرر إعلان الحرب على الولايات المتحدة.
    Ne soracağımı da unuttum. Open Subtitles -نسيتُ ما الذي كنتُ أود أن أسأله -ربما سيعود إليك
    Bu sabah soracağımı düşündüğüm soru bu değildi. Open Subtitles هذا ليس سؤالا توقعت أن أسأله هذا الصباح
    - Ben, ne soracağımı bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما عليّ أن أسأله
    ona sormam gereken bir sürü şey var. Open Subtitles لدي الكثير الذي أحتاج أن أسأله.
    Ama ona sormam gereken bir şey var. Open Subtitles لكن هناك ما عليّ أن أسأله
    Öncelikle ona sormam gerek. Open Subtitles سيقتلني (دولز) يجب عليّ أن أسأله أولاً
    Gidip ona doğruca soramam ki. Open Subtitles ولايمكنني أن أسأله بشكل مباشر وحسب، بشكل الواضح
    Daha sormadan, bunun saçma bir soru olduğunu biliyorum ama, tesadüfen de olsa, kılıç kullanmayı unutmamış olabilir misin? Open Subtitles أعلم أن هذا السؤال يبدو سخيفا ، قبل أن أسأله ألا يمكن أن يتصادف بشكل ما أنك لا زلت تحتفظ معك بسيفك؟
    Daha ne olduğunu soramadan, diğer odaya geçti. Open Subtitles {\pos(192,215)} وذهب إلى غرفة أخرى قبل أن أسأله.
    Ona bir dakika ihtiyacım var! Bir soru sormalıyım! Open Subtitles أريده لدقيقة واحدة فقط أريد أن أسأله سؤال واحد
    Kaç kilometre hızla gittiğimizi sormak istiyorum. Open Subtitles يجب أن أسأله كم كانت السرعة التي كُنا نمشي بها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus