Şimdi, duvarlardan bahsetmişken, sizinle Kahire'deki bir duvarın hikayesini paylaşmak istiyorum. | TED | الآن، وبالحديث عن الجدران, أريد أن أشارككم قصة جدار في القاهرة. |
Sizinle grafik tasarımının Arapçaya nasıl hayat verdiğini gösteren bir projeyi paylaşmak istiyorum. | TED | أود أن أشارككم مشروعًا حول قدرة التصميم الجرافيكي على إعادة إحياء اللغة العربية. |
Ve yaptığım dört gözlem sonucunu bugün sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | ولدي أربع ملاحظات أود أن أشارككم بها اليوم |
Ve bugün sizinle paylaşmak istediğim bu gezilerden bazı resimler ve hikayeler. | TED | واليوم أود أن أشارككم بعض الصور وبعض القصص من هذه الرحلات. |
Birkaç yıl önce, kendi deneyimlerimi ve kişisel yolculuğumu yazmaya karar verdim ve bunu bu durumu yaşayan bir insanın bakış açısından görebilmeniz için bugün hikayemin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. | TED | قررت قبل عدة سنوات تدوين تجربتي ورحلتي الشخصية، وأريد اليوم أن أشارككم بعض من تلك القصص لنقل وجهة نظري الداخلية. |
Sizlerle tekrar denediğimde öğrendiğim şeyi paylaşmak istiyorum. | TED | وأريد أن أشارككم بما تعلمته عندما حاولت مرة أخرى. |
ve sizinle günde 1 dolardan az kazanan fakir insanlarla aramdaki 45 yıllık aşk öyküsünü paylaşmak istiyorum. | TED | وأود أن أشارككم قصة حب دامت 45 سنة مع الفقراء الذين يعيشون على أقل من دولار يومياً |
Şimdi sizinle bavulumda neler olduğunu paylaşmak istiyorum. | TED | والآن أريد أن أشارككم ما أحمله معي في حقيبتي اليوم. |
Ve sizinle gerçekten Hayatımın çok özel bir anını ve Rio şehrinin hikayesini paylaşmak istiyorum. | TED | وحقيقة وددت أن أشارككم لحظة مميزة جداً من حياتي و من تاريخ مدينة ريو |
Geriye dönüş veya dönüşümle ilgili kişisel bir öykü paylaşmak istiyorum. | TED | لذلك أريد أن أشارككم قصة شخصية حول التحول أو التحويل. |
Ve o fotoğrafta gördüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. | TED | وأردت أن أشارككم تلك الصورة بما رأيته في تلك النقطة. |
O yüzden, bu önemli işaretlerden, sinyallerden ve kıtayı çevreleyen değişim rüzgarlarından bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. | TED | لذلك أريد أن أشارككم بعض هذه الإشارات الكرازية، أو العلامات، ورياح التغيير التي تجتاح هذه القارة. |
Ama kendimle ilgili birkaç şey paylaşmak istiyorum. | TED | لكن هناك كلمة عني ينبغي أن أشارككم إياها. |
Ama önce,yapmak istediğim sağlık sistemiyle ilgili üzüntümü ve onun gerekliliğini sizinle paylaşmak. | TED | ولكن قبل أن أقوم بذلك, ما أحب أن أفعله الآن هو أن أشارككم حزني الشديد عن نظام العناية الصحية و الحوجة لذلك معكم. |
sizinle paylaşmak istediğim diğer şeyse bu çalışmayı bir sonraki seviyeye taşımayı zihnimde nasıl canlandırdığım. | TED | ما أريد أن أشارككم به بعد ذلك هو كيف أتصور أخذ هذا العمل إلى هذا المستوى التالي. |
Bu farkı size hissettirmek için, Ross Tucker adındaki bir spor bilim adamı tarafından tasarlanmış bir demoyu sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | ولأشعركم بحجمه، أريد أن أشارككم وصفًا تصوره عالِم الرياضة روس توكر. |
Bir eğitimci ve tasarımcı olarak çalışmalarımla geliştirdiğim beş basit kavramı sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | وكمُتعلّم ومصمم، أود أن أشارككم خمس أفكار بسيطة التي قمت بتطويرها من خلال عملي. |