"أن أفكر" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünemiyorum
        
    • aklıma
        
    • düşünmek
        
    • düşünmeliyim
        
    • düşünüyorum
        
    • düşünmeliydim
        
    • düşünebildiğim
        
    • düşündüm
        
    • düşünmeyi
        
    • düşündüğüm
        
    • düşünmeye
        
    • düşünmeden
        
    • düşünemem
        
    • düşünebiliyorum
        
    Bir sebep düşünemiyorum. O sapık kayboldu ve şimdi hepimizi öldürecek. Open Subtitles يمكننى أن أفكر فى سبب أنه مريض نفسى ويريد أن يقتلنا
    Ben Oliver'ın bunları onayladığı bir dünya, bir evren, ya da ufacık bir varoluşun olduğu bir yer düşünemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أفكر من العالم أو الكون أو سهل من وجود حيث أوليفر ستوافق على أي من هذا.
    Çilekten yapabileceğim bir beysbol oyuncusu düşünüyorum ama aklıma hiç kimse gelmiyor. Open Subtitles أحاول أن أفكر في لاعبي سله من أجل الفراوله ولكن بلا جدوى
    L'd sadece bazı iyi şeyler bunu dengelemek için, çok var düşünmek istiyorum. Open Subtitles أنا أحب أن أفكر أن هناك أشياء جيدة أيضاً ، كي توازن الأمور
    Pekâla, düşünmem için zaman lazım. düşünmeliyim. Open Subtitles حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر
    Arkadaştan ziyade, gelecekteki saadetimiz için sağlam bir temel attığımızı düşünüyorum. Open Subtitles أنا أحب أن أفكر بها ليس كصداقة كمؤسسة صلبة للنعمة المستقبلية
    Eski kafalı dansın senin daha çok stilin olduğunu düşünmeliydim. Open Subtitles كان يمكن أن أفكر ان الرقص المربع كان أكثر طريقتك.
    İşte bunlar, şu anda söylemek için düşünebildiğim tek kelimeler. Open Subtitles هذه الكلمات الوحيدة التي يمكن أن أفكر بقولها حتى الآن
    Şu an doğru düzgün düşünemiyorum bile. Başım çatlayacak sanki. Open Subtitles لا يمكنني حتى أن أفكر بوضوحٍ الآن، رأسي يؤلمني كثيرًا
    Ben de seni öldüreceğim. Bundan daha mantıklı bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles و سأقتلكِ الآن, و لا يمكنني أن أفكر في دافعٍ أكثر عقلانية من هذا
    O rüyayı gördüğümden beri... bu yerden başka bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles منذأنجائنىهذا الحلم... كل ما أستطيع أن أفكر فيه هو هذا المكان.
    Biliyor musun, eğer haplar olmasa tüm gün boyunca aklıma bile gelmez. Open Subtitles أتعلم، لولا الدواء يمكن أن تمر أيام كاملة دون أن أفكر بالأمر
    Yani, yine, çözümüm aklıma gelebilecek olası en iyi sanatçıyı hedef almaktı. TED لذا، مرة أخرى، كان الحل الخاص بي استهداف أفضل فنان من الممكن أن أفكر فيه.
    En azından günün birinde, belki otobüs gelmez diye düşünmek hoşuma gidiyor. Open Subtitles أحب أن أفكر أنه توجد فرصة على الأقل أن الحافلة لن تظهر.
    Buna açık olacağımı düşünmek isterim ama o kadar garip olurdu ki. Open Subtitles يعجبني أن أفكر بأنني كنت لأكون متفهمة للأمر ولكنه سيكون غريب جداً
    Pekala, düşünmem için zaman lazım. düşünmeliyim. Open Subtitles حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر
    Bununla beraber, bir doktor olarak bir kadını bu kategoriye sokmanın da, ...onu bir tür fahişe yapmayacağını düşünüyorum.. Open Subtitles على الرغم من ذلك, بصفتي دكتور , أريد أن أفكر وض إمرأة بهذه الحالة لن يحوّلها إلى إمرأة عاهرة
    Bu güzel bir öneri. Onu kendim de düşünmeliydim. Open Subtitles هذا اقتراح ممتاز كان يجب أن أفكر به بنفسي
    Bizi mutlu ediyorsun. Yani, bu düşünebildiğim iyi bir sebep. Open Subtitles أنتِ تجعليننا سعيدين وهذا سبب جيد يمكنني أن أفكر به
    düşündüm de yedi yıldır bir aradayız. Open Subtitles و الان بعد أن أفكر فى ذلك . لقد كنا معا لمدة سبع سنوات
    Tahtanın binalarımıza Doğa Ananın parmak izlerini bıraktığını düşünmeyi seviyorum. TED أحب أن أفكر بأن الخشب يعطي بصمات للطبيعة الأم في مبانينا.
    Sadece daha yüksek bir katta olacağımı düşündüğüm için kibir günahını işlediğimi düşünmüştüm. Open Subtitles ولكن أليس من الذنب أن أفكر بأنني سأكون في المستوى الأعلى من زوجي؟
    İyi huylu ve zararsız bir kedi resminin nasıl ölüme yol açabilecek bir şey olduğunu ve önlemek için ne yapacağımı düşünmeye çalışırım. TED أحاول أن أفكر كيف يمكن لشيء حميد وغير ضار كصورة قطّة أن يؤدي للموت، وما يمكن فعله لمنع ذلك.
    Tanışmaktan büyük onur duyduğum bu güzel, kötü muamelede bulunulmuş insanları düşünmeden geçirdiğim tek gün dahi yok. TED لا يمر يوم دون أن أفكر بهؤلاء الناس الجميلين المهانين الذين حظيت بشرف كبير لالتقائي بهم.
    Çünkü bir daha seni düşünemem. Open Subtitles بسبب أنني لا استطيع أن أفكر فيك مرة أخرى.
    Böyle bir alet için milyonlarca kullanım alanı düşünebiliyorum. TED أستطيع أن أفكر بملايين الاستخدامات لأداة كهذه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus